NİSAN 2020 ---- OKUDUĞUM KİTAPLAR

SELAMMMM 💕

Şimdi fotoğrafa bakıp ooooo ne kadar çok okumuşsun dediğinizi duyar gibiyim. Bu aralar inişli çıkışlı seyrediyor okuma maratonum. Evet Nisan bereketli geçti ama Mayısın 6.günündeyiz ve hala bir kitap bitirebilmiş değilim. Yine duraklama dönemine geçtim 😆 Elime alıyorum o bana bakıyor ben ona, evde herşey beni bekliyor sağolsunlar, çocuğun online dersleri , ödev takibi, kitap okutmaları, yemek valla imdaaaaaat diye sokağa çıkıp depar atasım var yazarlarsa yazsınlar ceza 😝😝😝 Yakında milletçe hunileri takacağız zaten.


Neyse efenim biz gelelim bu ay hangi kitapları okumuşuz, sizin ilgi alanınıza hangileri giriyor, okuduklarınız varsa yorumunuzu esirgemeyin blogumdan 😍 

NİSAN 2020 OKUDUĞUM KİTAPLAR 💗

ÖNCE EKMEK

ORHAN KEMAL

EVEREST YAYINLARI

Orhan Kemal'in romanları kadar öyküleri de insanoğluna iyi gelir. Çünkü her daim umudu -iyimserliği aşılar. Yaşananlar ne kadar kötü ve zor şartlarda olsa da içinden bir tohum yeşerir. İnsanımızın hayata karşı mücadelesini , yaşama tutunmasını bazen tebessümle bazen hüzünle aksettirir. Hayatın içindendir yani. Bana da şu aralar polisiyeden sonra bir hayli iyi geldi. 17 kısa hikayeden oluşuyor. Kitap adını ilk hikayeden alıyor. Ve daha önce çocuklar için hazırlanan bir öykü kitabına adını da veren "Elli Kuruş" adlı hikaye var kitabın içinde, bana göz kırptığında ikinci kez okurken dahi aynı duyguları hissetmem yine boğazımın düğümlenmesi ve gözyaşımın akamadan adeta gözlerimde donması , bence tesadüf değil ,asla. Orhan Kemal okumaya devam.

☑️☑️☑️☑️

Bu arada kitabımı Şubat ayında CNR kitap fuarından almıştım. Yazarın oğlu Işık Öğütçü'nün konuşmasını dinledikten sonra standa giderek kısa bir sohbet fırsatı bulup aldığım kitaplarımı imzalatmıştım. Yaklaşık iki ay  kadar önce idi. Bu günlere ne güzel tevafuk olmuş sayın Işık Öğütçü'nün yazdıkları. " Mutlu ve Umut dolu günler dilerim "diye yazmıştı . Şimdi o satırlara sarılıp umut etmeye devam ediyorum, güzel günler elbet gelecek Rabbimin izniyle 💜👍

Bu arada sözüm vardı Taksim'de Orhan Kemal müzesini oğlumla beraber ziyaret edecektik , inşaallah yaza kadar sıkıntılı süreçlerimizi atlatmış oluruz ☘️

KEMİKLERİN ŞİFRESİ

SIMON BECKETT

YABANCI YAYINLARI

Bu serinin ilk kitabını @okurkonusurr grubuyla okumuştuk ve akabinde gelişen olaylar serinin devamını almamı sağladı 🙈 iyi ki denk gelmiş yolum David Hunter ile kesişmiş. Efenim kendileri Adli Tıp Antropoloğu ! 😜
Aslında katilin bulunmasında en önemli zincirin halkası olarak görmekteyim bu işi yapanları. En ufak önemsiz görünen bir ipucu gerçek katilin yakalanmasını veya tam tersi durumda aklanmasını sağlayabiliyor.
Serinin 2. kitabında Runa Adası'nda terk edilmiş bir kulübede yanmış bir ceset bulunur. Kaza olduğu düşünülürken son kez  Dr.Hunter'ın değerlendirmesi istenir. Ve göründüğü gibi olmadığı elde edilen ipuçlarından yola çıkılarak saptanacak ve küçük adada katil avı başlayacaktır. Gerilim, aksiyon, suç.... ne ararsan var anlayacağın sevgili polisiye okuru , bu seriyi kaçırmayın ✌️ zira ben şu anda 3.kitaba başladım. Yalnız üst üste yaşadığım ters köşeler sonlarda beni sersemletti 🧐🤫🤭

MASAL MASAL İÇİNDE

AHMET ÜMİT

YAPI KREDİ YAYINLARI

Ahmet Ümit'ten polisiye öyküler okumaya alışmışız. Çocukken annesinin anlattığı masalları yeniden derleyip hem büyüklerin hem de küçüklerin merakla okuyacağı birbirinden bağımsız görünen beş masalı birbirine çok güzel bağlıyor. Geçen gece sahuru beklerken okuyup bitirmişim ✌️😁

#kitabinkonusu
Bir zamanlar bir ülkede bir padişah varmış. Bu padişah yaptıklarıyla övünmeyi çok severmiş. Padişah’ın bu hâline çocukluk arkadaşı olan Vezir çok üzülürmüş. Bir gün yine Padişah kendisinden daha cömert kimse olmadığı için övünüyormuş. Vezir, komşu kentteki Köradam’ın ondan daha cömert olduğunu söylemiş. Bu adam ensesine vuran herkese bir kese altın veriyormuş. Padişah ta bu hikayeyi doğrulamak üzere veziriyle tebdil-i kıyafet Köradam'ı bulup hikayesini öğrenmek için yollara düşmüş .

DOKUZ ODA CİNAYETLERİ 

AYŞE ERBULAK 

DESTEK YAYINLARI

Bugünlerde en iyi giden polisiye ise Ayşe Erbulak'ın üçlü hafiye serisinden sonra çıkardığı Dokuz Oda Cinayetleri okunarak tüm kitapları bitmiş oldu ✌️ Bu hikayede Meral ve Zeynep yok. Zeynep'in ismi geçiyor sadece Deniz başkomiserin sevdiği olduğu için 💜 Bu hikayede pedofili suçları olan kişiler tek tek öldürülmeye başlanır ve seri cinayet görünümü alır artık cinayetler. Ay Koleji mezunları çevresinde oluşan şüpheler başkomiserin soruşturması ile nereye varacak merak ediyorsanız haydi okumaya 📖📚

ÖLÜLERİN FISILTISI

SIMON BECKETT

YABANCI YAYINLARI

Dr.Hunter serisinde 3.kitapta "Ölülerin Fısıltısı" nda cesetler ,macera, seri katiller devam ediyor. Bu defa iki kişi tahminde bulundum biri tuttu 😉 Sanki serinin ilk kitabını anımsattı o tattaydı. Bu defa maceramız Amerika Tennesse eyaletinde geçiyor. Aynı zamanda bir zamanlar hocası olan adli tıp antroloğu Dr.Thomas Liebarman'ın davetiyle ona yardımcı olmak adına gitmiştir bu çağrıdaki amaç bıçaklanma olayından sonra bir yıl mesleğe ara veren Hunter'ın kendine olan güvenini geri kazandırmaktır. Yine sağlam bir hikaye ve sürpriz bir son sizi bekliyor.

SARI ODANIN ESRARI

GASTON LEROUX

GÜNEY KİTAP

Agatha Christie bu romanı okuduktan sonra yazmaya karar vermiş diye okuyunca arka kapak yazısında tabii ki sepete girdi gecrigimi aylarda ve hemen okundu. Polisiye in kült romanlarından olan kilitli oda cinayetlerinin işlendiği bir roman. Merak duygusu ile sonuna dek okutuyor evet ama gereksiz uzatılmış yerlerde vardı kitapta. 20.yyin en iyi klasik polisiye ödülü de var 🤔 Bu kısmı göreceli ,zamanın şartlarını düşünürsek neden olmasın ?
Sarı Odanın Esrarı, Fransız gazeteci ve yazar Gaston Leroux'ün kurgusal gizem romanı. Kitap 1907 senesinde L'Illustration gazetesinde Eylül ve Kasım ayları arasında periyodik olarak yayınlanmıştır. 1908 senesinde ise yayın haklarıyla birlikte piyasa kitap olarak sürülmüştür. 

📖📖📚📚📖📖📚📚📖📖📚📚📖📖📚📚📖📖📚📚

 #kitabınkonusu 

Hayatlarını bileme adamış olan Prof. Stangersın ve kızı bilimsel çalışmalarını sürdürebilmek için Fransa'da bir şatoya yerleşirler.
Yaşamaya karar verdikleri bu yeni yerde herkes kendi özel dünyasını yaratmış, gelecekle ilgili planlarını kurmuştur. Matmazel Stangersın şatodaki sarı odasında sükünet içindeki hayatını sürdürürken bu mutluluğu bir anda bitiriverir. kimliği belirsiz biri ya da birileri imkansız görünse de genç kadının odasına girer ve onu öldürmeye çalışır.
Bu olay korku ve gerilim dolu günlerin başlangıcı olur. Defalarca tekrarlanacak olan bu nedensiz saldırılar sır dolu beraberinde getirir.
Artık hayatta kalabilmenin tek yolu bir dedektife bağlıdır. Şatoya gelen bu yeni kişi, iz peşine düşer, ama onun peşinden gelen anılar genç kadınınkilerle çakışmaktadır. Ne yazık ki aydınlanacağı sanılan korkunun gölgesi şimdi daha da koyulaşmıştır.

ÖDÜLLÜ ÖLÜM

AYŞE ERBULAK

DESTEK YAYINLARI

Ayşe Erbulak'ın hafiye karılar üçlemesinin son kitabıydı. Okuyanlar bilir kısaca bahsedeyim tekerlekli sandalyeye mahkum Meral ile varlıklı ailenin bir ferdi olmasına rağmen yaptığı işler kendisini tatmin etmeyen Zeynep arkadaştırlar. Ve günün birinde Med Cezir Özel Dedektiflik Bürosu'nu kurarlar. İyice tanınmaya başladıktan sonra önemli davalar almaya başlarlar. Dolayısıyla davalarla ilgilenen cinayet büro amiri başkomiser Deniz hayatlarına girer. Olayları çözerler fakat seri bir kitap olduğu için çok yerde (3.kitap bu arada) tekrara düşmeler aynı şeyleri okumalar beni yordu ama bu ayın ilk kitabını okumuş oldum. .
.

ÖLDÜRME TUTKUSU

SANDRA BROWN

ALTIN KİTAPLAR

Polisiye,macera, suç,akıl oyunları, aşk ,gerilim dozu az olsa da sonuna kadar heyecan ve merakla okunan bir kitap . Şu günlerde ilaç gibi geldi .

#kitapkonusu

Atlantalı ünlü bir işadamı silahlı soygun sırasında kaza kurşunuyla can verince yanlış zamanda, yanlış yerde bulunduğuna karar verilir. Ama maktulün yakın dostu Julie Rutledge, diğerleriyle aynı fikirde değildir. Ünlü işadamının cinayete kurban gittiğini ve bu cinayeti de işadamının yeğeni Creighton Wheeler’ın planladığını kanıtlamak için harekete geçer. Ama işler öyle bir noktaya gelir ki Julie bir anda işadamını öldürmekle suçlanan katil durumuna düşer. Olaya tesadüf eseri dahil olan ünlü avukat Derek Mitchell, Julie’nin suçsuz olduğunu kanıtlamaya çalışır. Ve Wheeler’ın göründüğü kadar masum olmadığını fark eder. Bu narsist katilin film izlemek ve izlediklerini tekrar canlandırmak gibi bir tutkusu da vardır. Ne denli gönülsüz olsalar da Wheeler kendine yeni kurbanlar bulmakta ve acımasız zevklerini tatmin etmekte gecikmeyecektir.
.

POLYANNA MUTLU MUYDU?

NAZLI ERMUT

ARTEMİS YAYINLARI 

İclal Aydın Kitap Kulübünden çıkan 4.kitap. Bu kulübün özelliği yazarların psikologlardan, psikoloji alanında eğitim görmüş olan kişilerin kaleme aldığı ilk kitapları olma özelliği taşıyor. Daha önceki kitapların yorumları arşivimde var. Onlar anı, anlatı, roman özelliği taşırken bu kitap kişisel gelişim tarzında yazılmış. Tür olarak bana hitap etmese de keyifle okudum. Yalnız kitap bittikten sonra Polyanna'yı tekrar okumalıyım dedim kendime, ortaokul 🙈 yıllarımda okumuştum ✌️ O kadar çok sorgulattı ki bu kitap bazı şeyleri , evet bölüm sonlarında bırakılan boşlukların bazılarını ✏️ le doldurdum , bu yönüyle okuyucuyu interaktif konumda tutuyor kitap sayfaları arasında. Her daim ara ara alıp satırlarına göz atacağım bir kitap , kaleminize sağlık Nazlı hanım @nazliermut böylesine güzel bir kitap ve yazarıyla bizi buluşturan , tanımamıza vesile olan İclal Aydın'a da sonsuz teşekkür ve sevgilerimi yolluyorum 👏

Sağlıklı günlere hep beraber, mutlu, huzurlu, tebessüm ☺️ eden yüzlerle çıkalım inşaallah. 🤗