Kitap İncelemesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kitap İncelemesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Şubat 2021

OCAK 2021 OKUDUĞUM KİTAPLAR





Yepyeni bir yılın yepyeni ikinci ayında dermişim yarıyı geçtik yine ammavelakin bu defa çok geçerli mazeretlerim var :) Bu konulara daha sonra değineceğim ;)

Ocak ayında okuduğum kitaplarımı toplu şekilde paylaşayım istedim. 

06 Ocak 2021

ARALIK 2020 DE OKUDUĞUM KİTAPLAR

 



Neredeyse bir hafta oluyor ve ben yeni post giriyorum. Aslında planlayıcımda ve kafamda oluşturdum haftada bir en az bir post olsun diye ama günlerin arası uzamaya başladı ve ben onu yakalamaya niyetliyim.

06 Mayıs 2020

NİSAN 2020 ---- OKUDUĞUM KİTAPLAR






SELAMMMM 💕

Şimdi fotoğrafa bakıp ooooo ne kadar çok okumuşsun dediğinizi duyar gibiyim. Bu aralar inişli çıkışlı seyrediyor okuma maratonum. Evet Nisan bereketli geçti ama Mayısın 6.günündeyiz ve hala bir kitap bitirebilmiş değilim.

28 Nisan 2020

MART 2020 ---- OKUDUĞUM KİTAPLAR





Efenim Mart ayı verimsiz geçti maalesef. Korona virüsün yavaş yavaş kendini hissettirmeye başladığı dönemde işyerinde hummalı çalışmalar sonrasında 16 Mart itibariyle karantina , sosyal izolasyon adına her ne diyorsanız önlemlerimizin alındığı ve belirsizlik içine girdiğimiz bir dönemdi.

27 Nisan 2020

ŞUBAT 2020 ------- OKUDUĞUM KİTAPLAR



Onlar 📚📚📚 olmasa nasıl katlanılır içinde yaşadığımız zulme , acımasızlığa, insanlığın bittiği yer dedirten vahşetlere.... Keşke her şey ama her şey eskisi gibi olsa 😔 Kitaplar iyi ki var en azından biraz avunuyoruz ama gerçeklere tamamen sırtımızı dönmeden ,

07 Haziran 2019

MAYIS AYINDA OKUDUĞUM KİTAPLAR




Mayıs ayında okuduğum kitaplarla geld,m biekaç hafta sonra huzurlarınıza. Ne zaman bu sefer arayı uzatmayacağım desem araya birşeyler giriyor ve bir bakıyorum bir süre uzak kalmışım. Geçtiğimiz ay Ramazan-ı Şerif ayıydı ve en huzur bulduğum zamanlardan biri. Ve sahuru nöbetçi eczaneler gibi beklediğim için :)  yarasalarla yaren olduk hahahahaha. Hayat şimdi normale dönüyor. Uzak kaldığım dönemde tüm arkadaşlarımı özledim hepinizi ziyarete geleceğim. Postlar epey birikti hepsini elden çıkarmam lazım.

Kitapların içeriğiyle ilgili sizlere kısaca bilgi vereceğim aşağıda. Siz neler yaptınız bakalım bu dönemde ;)



MAYIS AYI OKUDUĞUM KİTAPLARIM



 DOĞURANA KADAR MÜKEMMEL BİR ANNEYDİM
53 YAZAR ANNE 
(BİRİ BENİM :)
SIFIR YAYINLARI /PROJE KİTAP


Okumayı çok severim kendimi bildim bileli. Kitap,dergi,gazete hatta ev bazen istifçilerin yaptığı görünüme bile kavuşmuş olabiliyor ama sonra toparlıyorum tabi :) Ve bunca zaman sonra küçük bir fırsatla -arada şiir yazardım- anne-çocuk temalı bir proje kitap bilgisi geldi yayınevinden. Toplamda 53 anne, annelikle ilgili istediği türde yazı yazacak ve bir kitapta toplanacak diye. Harika bir fırsattı benim için , oğluma kalıcı bir anı bırakabilmek paha biçilmez bu anlamda. Çok güzel anlatı ve hikayeler var. Mutlaka kendinizden birşeyler bulabildiğiniz ;)





KAPALIÇARŞI
FUAT SEVİMAY
HEP KİTAP

Zevkler ve renkler tartışılmaz denir ya işte tam da o durumu yaşıyorum şu anda. Mayıs ayı @okurkonusur grubumuzun kitabıydı Kapalıçarşı. Ama ben okuyamadım maalesef . Olmayınca olmuyor , denedim iki kere ıııı - ıııh . Tabi beğenenler de oldu ama benim gibi ısınamayanlar da. 
Kitaptaki hikaye 14.yy.da Kapalıçarşı etrafından aktarılıyor. Zanaatkarlar ,halk, tüccarlar v.s. Olaylar gerçek ve hayalin içiçe geçmesiyle esprili de denebilecek bir dille aktarılıyor. Sanırım ben daha çok gerçekçilikten ve netlikten yana olduğum için hikaye beni içine alamadı. 
Yazarın diğer kitaplarını da bir araştırayım . Başka bir kitabına şans verebilirim ,peşin hükümlü olmak istemem. Okuyanlardan görüşlerini almak isterim ,diğer kitaplarinda akış ,anlatım aynı şekilde midir acaba?
.
Hangi kitabını okumalıyım diye sorduğumda yazar egosunu tamamen rafa kaldırmış olarak beni instagramda yorumun altında cevapladı. Ve gerçekten takdir ettim. Herkes olgunlukla her türlü eleştiriyi kaldıramıyor çünkü. Ve onun önerdiği farklı bir türde kitabını en kısa zamanda alıp okuyacağım ve sizlerle buradan paylaşacağım.








KÜRK MANTOLU MADONNA 
SABAHATTİN ALİ
YAPI KREDİ YAYINLARI


#kitaptanalinti “Kaybedilen en kıymetli eşyanın, servetin, her türlü dünya saadetinin acısı zamanla unutuluyor. Yalnız kaçırılan fırsatlar asla akıldan çıkmıyor ve her hatırlayışta insanın içini sızlatıyor. Bunun sebebi herhalde, ‘Bu öyle olmayabilirdi!’ düşüncesi.”


İnsan başladığı zaman tüm kitabı anlatası geliyor. Ama ben bu haksızlığı henüz okumayanlara yapmayacağım. Bana neler bıraktı bunları size aktaracağım. Siz zaten okumak isteyeceksiniz. Şiirleri hariç öykü,roman anlatımında yazarın ilk okuduğum kitabıydı. Aşkı, tutkuyu, sevgiyi, sıkışmışlığı ,toplumsal fark ve baskıları , yaşayışa sirayetini bu denli akıcı ve güzel anlatılabilirdi ve bunu da ancak Sabahattin Ali yapardı ✌️ Anlatıcının mektubu okumasıyla Maria Puder ve Raif Efendi'nin Almanya'da başlayan aşklarını masalsı dilde okuyoruz . Ammavelakin beni en çok etkileyen sonu oldu ,merak etmeyin oraya girmeyeceğim. Bir kere okumanIn yetmeyeceği eserlerden. Aradan zaman geçince bir kez daha demlemek isterim.







ALLAH NASİP EDERSE OLUR
BEKRİ
ARUNAS YAYINLARI

Bir şeyi çok isteriz ama olmaz ya hayıflanır dövünürüz ya da kısmet nasip değilmiş deriz. Hayırlısı nasılsa öyle olsun deriz ne güzel bir değiştir o. O'ndan gelen herşeye tevekkülle yaklaşmak. Bu kitapta da çok güzel kıssadan hisse hikâyelerle nasip anlatılıyor. “Nasipse gelir Hint'ten, Yemen'den, nasip değilse , ne gelir elden.” İstediğimiz bir şey olmayınca üzülmeyelim inşaallah belki daha iyisi bulacaktır bizleri ya da Şerden korunmuşuzdur kim bilir ? Rabbim neylerse güzel eyler .


Suyuma da gül yapraklarıyla efendimizin en sevdiği aromayı verdim ,içtikçe sanki daha bir ferahlık hissediyorum 🌹 misss gibi alaçatıdan .






OSMANCIK
TARIK BUĞRA
ÖTÜKEN YAYINLARI

Osman Beğ'in hayatı boyunca yaşadıklarını ,gördüklerini,çocukluğunu,gençliğini,ailesini,fetihleri v.s. sıralı bir şekilde anlatan tarihi kurgu bir roman. Yazar mümkün mertebe o zamanlarda yaşananları günümüz diline uyarlayarak anlatmaya çalışmış. Yöresel dili de kullanmayı unutmamış bu arada .Keyifli bir okuma oldu benim için tarihi romanları sevenlere tavsiye edebilirim. .
.
.
#kitaptanalıntı

 “Ey Osmancık; beğsin. Bundan sonra öfke bize, uysallık sana; güceniklik bize, gönül alma sana; suçlama bizde, katlanma sende; bundan böyle, yanılgı bize, hoş görmek sana; aciz bize, yardım sana; geçimsizlikler, uyuşmazlıklar, anlaşmazlıklar, çatışmalar bize, adalet sana; kötü göz bize, şom ağız bize, haksız yorum bize, bağışlama sana. Ey Osmancık bundan böyle, bölmek bize, bütünlemek sana; üşengenlik bize, gayret sana; uyuşukluk bize, rahat bize, uyarmak şevklendirmek, gayretlendirmek sana”







CİNAYET SINIFI BAŞKANI
AYŞE ERBULAK
MONA KİTAP

Ayşe Erbulak'ın son kitabıydı bu. Daha önce 5 serinlik kitaplarının ilk ikisini okumuştum onlara da devam edeceğim fakat bağımsız olduğu için bu kitabı okumak istedim ama keyif vermedi. Polisiye iyi gider dedim ama umduğumu bulamadım. Olay örgüsü elbet var başı sonu belli olan ,gerilim ya da polisiye öğelerden yoksun, bana tam bir ters köşe oldu anlayacağınız. Çok fazla beklenti olmadan okumak isteyenler okuyabilir ama ivmeyi düşürmem diyenlere tavsiye etmem.
.
.
.
Kısaca kitaptan bahsedecek olursam ➡️ Gizem ,Ali,Ela üçlüsü arasında gidip geliyor. Bölümler bu kişilerin ağzından aktarılmış. Ortak noktaları ; çocukken yaşadıkları travmaların onları nasıl katile dönüştürdüğü ve özel bir üniversitenin gastronomi bölümünde nasıl bir araya getirdiği ile ilgili. Anlatım bakımından da beni bağlayamadı maalesef pek yavan geldi.




EDEBİYATIMIZDA SEVDİĞİM ROMANLAR KILAVUZU
SELİM İLERİ
EVEREST YAYINLARI

Romanlar karasevdalısı olarak bilinen Selim İleri'nin kaynak kitap niteliği taşıyan kitabını @toyzzshop tan%50 indirimle aldım. @mallof_istanbul şubesinden . Sizler de yakınınızda varsa mutlaka uğrayın ,size hitap edecek bir kitap mutlaka bulursunuz 👍
.
Kitaba gelecek olursak Selim İleri'nin hayatı boyunca okuduğu ve özellikle içlerinden yolunu aydınlattığı ona ışık tutan seçkileri biz okurlarla paylaşıyor. Bu anlamda daha kıymetli elbette. .
.
“Roman sanatını bütün açılımlarıyla sevdim. Edebiyatımızın romanlarına da bu sevginin görüngesinden yaklaşmaya çalıştım. Edebiyat tarihçilerimizin hor gördüğü eserler de var bu kitapta. O eserlerin önemsenmemiş özelliklerini saptamaya çalıştım. Kılavuzu sevdiğim kitaplarla sınırladım.” Selim İleri





HAYELDAMLASI KİTAPLIĞI

11 Şubat 2019

OCAK 2019 OKUDUĞUM KİTAPLAR





SELAMMM BLOG DOSTLARIM 🙋, NASILIZ  😉

Bu akşam hızlıca sizlerle yeni post bırakıyorum yarın yoğun bir gün olacak . Yine topluca Ocak yı boyunca okuduğum kitapları şuracığa bırakıyorum. Ocak ayı da yoğundu , sömestr tatilinin bir haftası da eklenince e çocuklar da ilgi bekleyince biraz okumayı nadasa bıraktık efendim :) Yine de keyif alarak okuduğum kitaplar oldu. Bir tanesi hariç 👉 KUĞU 




KUĞU 👉 GUDBERGUR BERGSSON👉 MARTI YAYINLARI 

 Hırsızlık yaptığı için cezalandırılarak ailesi tarafından başkentten bir balıkçı kasabasına gönderilen dokuz yaşındaki bir kızın öyküsüdür Kuğu. Yaz boyunca kalacağı kasabanın mesafeli insanları arasında hayallerine sığınan küçük kız, hiç hissetmediği duyguları keşfetmeye başlar. Çirkin ile güzelin, komedi ile dramın, huzur ile gerilimin iç içe olduğu bu dünyada kendini doğanın büyüsüne teslim eden kızın yolculuğunu okurken, özgürlüğün heyecan verici sesiyle buluşacaksınız.
.
.
Diyordu kitabın tanıtım yazısında. Ödüllü bir kitap ve kitabın kapağına vurulmuştum. Mavinin huzuru ,beyazın ve kuğunun saflığı bu hikaye güzeldir dedim ama kitabı ancak yarısına kadar okuyabildim. Devam edemedim. Anlatım o kadar durağandı ki ,birşeyler olsun diye beklerken hep bir kısır döngü ile karşılaştım. Belki de zamanlamam yanlıştı belki de ilerde bir şans daha vermeliyim 🤔 



ŞERMİN YAŞAR 👉GÖÇÜP GİDENLER KOLEKSİYONCUSU👉DOĞAN KİTAP

Yazarın bu kitabını okurken beynimin geçmiş zaman makinaları çalışıp beni taaa o eski günlere götürdü . İçindeki her bir öykü ayrı bir tat bıraktı dimağımda. Şiddetle tavsiyemdir .




YAPRAK ÖZ 👉 SOBE SİYAH ORKİDE 👉YİTİK ÜLKE YAYINLARI

ARKA KAPAK :
Size çok acı vermiş birinin ölmesini ister misiniz? Aşk kurbanı iki kadın bir araya gelirse ne olur? Bazen korkmamız gereken tek şey, kendi acımız ve bunu dindirmek için yapabileceklerimizdir... Jülide'nin büyük umutlarla taşındığı Işıl Apartmanı'nda ise, asla tahmin edemeyeceği acılar saklıdır. Yaşlı bir hanımefendi ile iki iş kadınının ikamet ettiği, tüm sırları bilen bir vitrin mankeni ile kalbi kırık bir apartman görevlisinin görünüp kaybolduğu Işıl Apartmanı'ndaki saklambaç oyununa hoş geldiniz. İnsan doğasının keskin uçlarına dair ürpertici bir günlükle yapılan hesaplaşmayı anlatan bu sürükleyici korku romanı, Yaprak Öz'ü okurlarıyla bir kez daha buluşturuyor.

YORUMUM :
Hep diyorum kendime not; Yelda kitabı oku yorumları sonra oku diye ama ı-ıh iflah olmadım bu konuda. Spoiye kaçmayan yorumları okudum. Bu kitaptaki gerilim dozunu tavan yapan yorumlardan sonra benim beklentim de yükseldi elbette. Gerilim dozu elbette vardı ama abartıldığı kadar değil gayet dozunda en azından okurken keyif almanızı sağlayacak düzeydeydi. Anlatım akıcı ve hikaye sürükleyici idi. Tahminimin doğru çıktığı noktalar oldu ammavelakin kitabın sonunda bir ters köşe vardı ki işte bu dedirtti. Mekan Moda-Kadıköy civarı en sevdiğim nezih semtlerden. Sanki dolaştım oralarda. Kaleminize kuvvet Yaprak Öz diyorum ve yazarın hangi kitabıyla devam etsem diye düşünmeye başlıyorum 😉



MASKE 👉M.A.LEMARİZ 👉 MÜPTELA YAYINLARI 

Ahhh Romanovlar ahhh 💕 bu ne sevgi ah bu ne aşk ne ızdırap . Adrian ve Jasmine sonu belli bir masalın kahramanları ama yine de 5N1K misali kendini okutan macera ve aşk hikayesi. İnsanın kendiyle ve hayatla verdiği mücadele ve sevginin baş edemeyeceği tek şey ölüm gerçeği. Onun dışında SEVGİ'nin ve emeğin olduğu her yerde mutlaka mutlu bir son bizi bekler belki de beklemez ,hayat bu 😍👩‍❤️‍💋‍👩

Romanovlara kötülük etmeyen kim veya kimlerdi ,nedendi? Bunun cevabını bilen varsa yazıversin ben uyuyamam şimdi 🙄🤭



KAHVALTI SOFRASI 👉DEFNE SUMAN 👉DOĞAN KİTAP

Bir ailenin bayram münasebetiyle kahvaltı sofrasında biraraya gelmesi ve sonrasında gelişen olaylar anlatılıyor. Aile ,dram, sırlar hele bunlar bir araya geliyorsa tadından yenmez. Ve merak edilen olaylar dizini sonlara doğru nihayet bulurken sizi araştırma yapmaya itecek bazı konular gündeme geliyor .
 Bununla beraber beni rahatsız eden ufak tefek şeyler de vardı elbette ki bunlar da yine görecelidir,benim şahsi kanaatlerimi aktarıyorum efenim
→ Konu anlatımlarında kalabalık bir karakter topluluğu olduğunu da göz önüne alırsak her birinin dilinden anlatım vardı ve bölüm başlarında belirtilmediği için kimin anlatımına geçtiği hususu beni yordu
→ Geçmiş ve gelecek zamanla geçişli anlatılmıştı bu tarz geçişli anlatımlar da beni yorar 
→ Bazı karakterlerin ön plana çıkmasını beklerken sonuna kadar stabil seyretti ama merak duygusu sonuna dek okutmayı bildi 😉

İyi ki okumuşum dediğim kitaplardan oldu özellikle hikaye Büyükada'da geçtiği için ah dedim keşke yazın okusaydım şimdi atlayıp vapura adanın yolunu tutmuş ve anlatılan yerleri geziyor olurdum . 

Yazarın diğer kitaplarını da merak ettim şimdi ,önereceğiniz diğer kitaplarını yoruma yazarsanız sevinirim 


ADELE 👉 CHAS NEWKEY BURDEN  👉MARTI YAYINLARI

ADELE  ise hala okuyorum , yavaş yavaş, sindire sindire. Biyografi kitabı olduğu için ve sanatçı İngiliz olduğu için ben kitabı okurken hem bu harika sesin nasıl bu noktaya geldiğini öğreniyorum hem de Londra sokaklarında şehirlerinde geziyorum bana müsaade . Ve bu arada yıllar öncesine gidiyorum elbet ve keşke bu kitapla ve sanatçıyla orada olduğum yıllarda tanışabilseydim. En sevdiğim şarkısı "DEEP IN THE ROLLING". Sizin özellikle sevdiğiniz bir şarkısı var mı ??


HAYELDAMLASI KİTAPLIĞI



01 Aralık 2018

PROFESÖR VE HİZMETÇİ





PROFESÖR VE HİZMETÇİ

YOKO OGAWA

ÇEVİRMEN : PINAR DEMİRCAN

PEGASUS YAYINLARI

200 SAYFA

ROMAN


İnsanın içini ısıtan, duygusal ve harika dersler veren bir roman okudum. Sevgili kitap dostum Reyhan sayesinde aldığım ve okuduğum bir kitaptı. İyi ki okudum dediğim romanlardan oldu.

Yazarın okuduğum ilk romanıydı; hem konu açısından  hem de okuyucuya vermek istediği nasihatler açısından doyurucu oldu. Zaman zaman okurken yavaşlama hissettim o da çoğu yerde matematiksel formüllere ve konulara geniş yer vermesindendi. Bunun dışında akıcıydı anlatım , merak ettirdi  ve özellikle sonu nasıl bitecek diye bekledim açıkçası. Onun da nedenini birazdan kısaca konusundan bahsedeceğim ondan çok görmüyorum .


220 ve 284'ün dost sayılar olduğunu biliyor muydunuz? Ben bilmiyordum ve öğrendim 
. Asal sayılar, doğal sayılar, karekök v.s. gibi matematiğe ait birçok terim var.

Bu arada bu kitabın sinema filmi de çekilmiş. Şimdi onu araştırıyorum ve en kısa zamanda izleyip buradan sizlerle de paylaşacağım.






KİTABIN KONUSU  VE İÇ KAPAK YAZISI , YORUMLAR

Japonya'nın en çok övgü toplayan yazarlarından Yoko Ogawa'dan içleri ısıtan, duygusal bir roman… Zeki bir matematikçi olan Profesör, yıllar önce ciddi bir trafik kazası geçirir. Bu yüzden kısa süreli belleği sadece son seksen dakikayı kaydedebilir. Profesör, ona bakmakla yükümlü genç bir bakıcı ve küçük oğlundan başka hiç kimseyle iletişim kuramamaktadır. Seksen dakikadan öncesini hatırlayamayan Profesör her sabah bakıcısıyla yeniden tanışır ve her seferinde aralarında naif bir ilişki filizlenir. 

Profesör kahvaltıda ne yediğini hatırlamıyor olsa da söz konusu matematiksel denklemler olduğunda beyni mucizevî bir şekilde çalışmaktadır. Bu denklemler Profesör'ün Kök ismini verdiği, bakıcının on yaşındaki oğlu ile kadına şiirsel ve korunaklı bir dünyanın kapılarını açmaktadır. Bu sıra dışı evde, üç kayıp ruh arasında soyut sayılardan daha da gizemli bir duygusal bağ kurulur.Sayıların sihirli dünyasının karakterlerin trajedileriyle kesiştiği bu roman, farklı bir tat sunmakla kalmayıp bizlere büyük yalnızlıkların büyük umutlara gebe dünyasından güzel ve dokunaklı bir parça sunuyor. 

"Son derece özgün. Çok sevimli. Bir o kadar da dokunaklı." 
-Paul Auster-

"Yoko Ogawa insan psikolojisinin en ince noktalarını, zarif ve dokunaklı anlatımıyla ifade ediyor." 
-Kenzaburö  Öe-

"Profesör ve Hizmetçi başından sonuna mükemmel bir roman… Kazuo Ishiguro ve Kenzabur? ?e'nin romanlarındaki sıcaklığı ve bağı, Haruki Murakami'nin mizahını bu kitapta bulabilirsiniz. Üç hayat, bir üçgenin köşeleri gibi birbirine bağlanıyor. "
-Susan Salter Reynolds-

"Ogawa'nın kurgusu, sizi olduğunuzdan daha eğlenceli gösteren bir ayna gibi… Alışılagelmiş cevapları eğip büküyor, sonra yan yana diziyor. Haruki Murakami gibi, bir kültürün hikâyesini hedef alıyor ve sonra bunu sizin zihninize kancalıyor. Halüsinasyon gibi, iğneli ve merak uyandıran anlatımı aklınıza takılıp kalacak. "
- The Washington Post Book World -

"Bu tatlı, melankolik roman mükemmel olmayanın özündeki güzelliği çekip çıkaran Japon estetiğini yansıtıyor…" 
-Amanda Heller-
(Tanıtım Bülteninden)



KİTAPTAN ALINTI


“Matematik probleminin müzik gibi bir ritmi vardır. Eğer ritmi yakalayabilirsen problemin bütününü görmüş olur ve tuzaklardan kurtularak sonuca daha kolay ulaşabilirsin."











Yoko Ogawa kimdir? *

Aslında Türkiye Japon Yazar Yoko Ogawa’nın adını ilk kez 2005’te vizyonda olan Türkçe adı Esrarengiz Sevgili  “The Ringfinger (Yüzük Parmağı)” adlı filmin  uyarlandığı romanla duydu.  Yoko Ogawa 1962 yılında Okayama’da doğdu. Waseda Universitesi Edebiyat Fakültesi’nden mezundur ama kitabı da okuyunca esas Yoko Ogawa’nın bir matematik dehası olduğunu anlayacaksınız. 1988’den beri yazmış olduğu 20’den fazla romanı 12 civarında hikayesi bulunmaktadır. Yazarın Japonya’da basılan birçok kitabı vardır bunlardan bazıları Japonca adlarının Türkçe karşılıklarıyla aşağıdaki gibidir :

Mükemmel Hastane Odası (1989), Çay Soğuk Olmayacak (1990), Hamile Takvimi (1991), Kenar Sevgisi (1991), Şeker Zamanlar(1991), Angelina(1993), Otel Iris (1996), Buz Kokusu (1998 ,bu kitap Profesör ve Hizmetçi’den hemen sonra Türkçe’ye çevirdiğim kitaptır dolayısıyla o da  2008’den beri okuyucularla buluşmayı  bekliyor) , Göz Kapağı (2001) , Profesörün Aşık olduğu Formül (2003,  Türkçesi2014 Pegasus Yayınevi, eser Japonca olarak sinemaya da uyarlanmıştır ) , Unutulup Bulunan Masallar (2006), Küçük Kuş (2012), Onlar Her zaman Herhangi Bir Yere (2013).

Yazar hakkında geniş bilgiye ulaşmak isterseniz →→→
  https://issuu.com/japonsinemasi/docs/japon_sinema_e-dergisi_say___7    

  linkine tıklayarak e-dergi den okuyabilirsiniz.
*Yazar hakkındaki bilgi yesilgazete.org’ tan alınmıştır.

haYELDAmlası

30 Temmuz 2018

YABANCI--- ALBERT CAMUS--- CAN YAYINLARI







KİTABIN ADI:   YABANCI 
ORİJİNAL ADI: L'Étranger
YAZAR:            ALBERT CAMUS
ÇEVİRMEN:  SAMİH TİRYAKİOĞLU
YAYINEVİ:        CAN YAYINLARI 
SAYFA SAYISI: 110 sayfa 






Meursault kendi halinde yaşamı olan kitabın genç kahramanı. Annesinin bakımevinde ölüm haberini alır , cenazesine gider ve evine döner. Kendini yaşadığı hayatın rutinine bırakır. 


Bir gün talihsiz bir olay başına gelir ve işlediği suçtan dolayı hapiste bulur kendini.


Karar gününü beklerken , hapiste geçirdiği günlerde gerçekten hissettiği duygularla savunmasını yapar ya da yapmaz ! Kendini her şeyden soyutlar âdeta "YABANCI" laşır. Bir anlamda kendini topluma kabul ettirebilmek için de normlara uymaya çalışmaktansa kendi olur. Ve sonunu bu tavırlarıyla mı belirleyecektir ?


Diyaloglar dışında Meursault'un iç seslerini , kendiyle, toplumla hesaplaşmalarını görüyoruz.


2 bölüm halinde okuyucuya aktarılan hikayenin 1.bölümü karakterin özgür yaşamını, annesinin ölümünü .... 2.bölümde ise hapishanede geçen ve sonlanan hayatını , kendi hayata bakış açısıyla aktarıyor. 


Dil ve anlatım bakımından yalın akıcı okunuyor.

iNSTAGRAMDA #hemdemokumagrubu ile okuduk (ben arkadan gelsem de 🙈) . Kitap basıldığı dönemde çok ses getiren hikaye örgüsü bakımından beni içine alamadı.👎 Fakat o dönemdeki toplumsal olayları , insanların bakış açılarını anlamak ve değerlendirmek açısından okunması gereken bir tür olarak düşünüyorum.






ARKA KAPAK


"Albert Camus"nün ( 1913-1960) en tanınmış, en çok yabancı dile çevrilmiş, en çok incelenmiş ve hala en çok satan kitaplar arasında yer alan "Yabancı", aynı zamanda yazarın en gizemli yapıtı. Ölümün egemen olduğu bir "varlık"ın en anlamsız olgularını saçma bir düzensizlik içinde yaşayan bu romanın başkişisi "Meursault", bir simge kahraman değildir, "adı" olmayan bir "Yabancı"dır; bu eksik kimlik, gerçeklikten algıladığı şeyi yapılandıramayan, yeniden örgütleyemeyen, ama gerçekliğin yankılarını yakalamaya çalışan bir boş bilincin imgesidir. Onun kayıtsızlığı ve edilgenliği, işte bu boş bilincin ürünüdür. Yabancı, büyüleyici gücünü, içinde barındırdığı trajedi duygusuna borçlu: Bir türlü ele geçirilemeyen anlamın sürekli aranması, bilinç ile toplumsal dünya arasındaki çatışma... Camus'yle buluşanların hiçbiri, onunla karşılaşınca hayal kırıklığına uğramamıştır. "Mutluluk, bir yerde ve her yerde hiçbir şey beklemeden dünyayı, insanları sevmektir," der Camus. Giderek daha çok sevilen bir yazar olması, onun bu sevgisinin yansımasından başka bir şey değildir.


HAYELDAMLASI

22 Temmuz 2018

SOLGUN KARANFİL ------- SİNAN AKYÜZ ------- ALFA YAYINLARI




KİTABIN ADI:      SOLGUN KARANFİL
YAZAR :                SİNAN AKYÜZ
YAYINEVİ :          ALFA YAYINLARI
SAYFA SAYISI :    408
BASIM YILI     :    2018


Sinan Akyüz'ün kitaplarını 2009'da ilk olarak okumaya başlamıştım. Anlatımı, yazım dilini, duygu aktarımını sevdiğim yazarlardan biri. O nedenle tüm kitaplarını da okumayı düşünüyorum. Yazım sürecini anlatmıştı bir röportajında. Yazım aşamasında tek başına kalıp sadece yazmaya odaklandığını söyledi ki bunu aslında satırlarda da yazdıklarını okurken hissediyorsunuz. Yağmurun Gelini, Sevmek Zorunda Değilsin Beni ve son olarak son çıkardığı Solgun Karanfil'i okudum. Evde daha okunacak iki kitabı var diğerlerini de yavaş yavaş tamamlayacağım. 




Solgun Karanfil  1941'de Yugoslavya'da geçiyor. Nazilerin yaptığı zulümler bir türlü bitmek bilmiyor. Savaş, acı, hüzün ve bu savaşın içinde doğan aşklar bakalım ayakta durabilecekler, yaşabilecekler mi?


İlk olarak Aferdita ve Fikret'in aşkıyla tanışıyoruz kitapta sonra Roza ve Arben'in aşkı  💕sonları hüzünlü mü bitecek yoksa mutlu mu?


Kitap adını aslında savaşta yenik düşen insanları tanımlıyor , kitabı okuyunca adı da anlam kazanıyor. 

Hikaye yazar tarafından gerçek hayatlardan esinlenerek yazılmış. Zulümler, son bulan hayatlar , aileler arasında din, ırk, dil gözetlemeden yapılan dayanışmalar ancak ne yazik ki kötülerin olmadığı bir dünya kurulmadı henüz. :(


Açıkçası çok spoi vermemek adına yazmıyorum özetini sadece bana hissettirdiklerini ve konusu aktarmam yeterli diye düşünüyorum. Kalanı okuyucuya bırakmak en doğrusu.



Siz yazarın hangi kitap veya kitaplarını okudunuz?










KİTAPTAN ALINTI


"Ansızın bir şey dikkatini çekti. Sessizce yürüdü, yerdeki solgun bir karanfilin yanına gelince durdu. Eğilip ayaklarının dibindeki karanfili aldı, yüreği paramparça oldu. Burası bir zamanlar kokulu kadife güllerin, akşamsefalarının ve kırmızı karanfillerin açtığı bir yerdi. "

"Yaşanmışlıkları kaybetmek mi daha zor,yoksa hayalleri mi?"

"Ve analar babalar ne kadar yırtınırlarsa yırtınsınlar, kader kendi ağlarını örüyor, çocuk kendi bildiğini okuyordu. İnsanoğlu alınyazısının dışına çıkamıyordu."





ARKA KAPAK

Fikret onun solgun yüzüne bir öpücük kondurdu. “Sen hiç merak etme. Ölmek için değil, düşmanı ezmek için çıkıyoruz dağlara. Bir gün yanına sağ salim döndüğümde sana özgürlüğü getireceğim...”

Aferdita sözünü kesti. 
“Unutma aşkım,” dedi yeşil gözlerinden yanaklarına yaşlar süzülürken. 
“Her tercih bir vazgeçiştir. Ama vazgeçilen hep alacaklı kalır!”

O söğüt ağacının altında birbirlerine söz vermişlerdi kumrular gibi yuva kuracaklarına. Ama Naziler memleketlerini işgal edince gölge düştü mutluluklarına. Vatansız yaşanmazdı ki sevda! Bajgora Dağlarına doğru yollara düştü Fikret özgürlük uğruna... Kalbinde Aferdita’sı, aklında vatanıyla…

İncir Kuşları, Piruze gibi çok okunan kitapların yazarı Sinan Akyüz, yürek yakan son romanı Solgun Karanfil’le aşkı anlatırken bizi savaşla yüzleştiriyor ve soruyor: “Yaşanmışlıkları kaybetmek mi daha zor, yoksa hayalleri mi?” 




HAYELDAMLASI

27 Mayıs 2018

KÜÇÜK GÜZEL ŞEYLER ~~~~~ CHERYL STRAYED



ADI: KÜÇÜK GÜZEL ŞEYLER
ORİJİNAL ADI: TINY BEAUTİFUL THİNGS
YAZAR: CHERYL STRAYED
ÇEVİRMEN: CEREN TAŞTAN
YAYINEVİ: MARTI YAYINLARI
SAYFA SAYISI: 400
TÜRÜ: EDEBİYAT / KİŞİSEL GELİŞİM
BASKI YILI: 2018



# KİTAPTAN ALINTILAR


❤" Kendine güven. Şeker'in altın kuralı bu. Kendine güvenmek demek, doğru olduğunu zaten bildiğin şeyi yaşamaktır."

💜"Bir çukurdan kurtulmanın tek yolu tırmanmaktır."

💛"Sakladığın şey seni ele geçirir "

💙"İnandığım her şeyden daha fazla inandığım bir şey varsa o da insanın kendi özünü kandıramadığıdır. Oradaki gerçek eninde sonunda kazanır. Boyun eğmemiz gereken bir güçtür o. Bizi eninde sonunda dize getiren bir güç."



# KİTAP KONU VE YORUM

Yazarın o kadar güzel bir dili ve aktarımı var ki nasıl okuduğunuzu anlamıyorsunuz bile. Bilirsiniz gazete köşelerinde dertlere derman olurlar en ünlüsü Güzin abladır. Zaman zaman ben de göz atarım. Derdini söyler derman bulmaya çalışırsın. Buradaki en önemli nokta bence , tamamen bize yabancı şahısların durumlara objektif bakabilmesi ve tarafsız yorum yapabilmesi. 


 👉 ➨Kitaptaki kahramanımız " Şeker " diyor kendine. Tarafına gönderilen maillerde dile getirilen sorunlara o kadar içten, samimi, yargılamadan , hakkını vererek en önemlisi de EMPATİ diliyle cevap verip rahatlamalarını sağlıyor.. Kendi yaşadığı deneyimlerle de aktarımlar yapıyor ki bu daha da sağlam bir çözüm buluyor ve başarısının da temeli budur  diye düşünüyorum. 


Çünkü ne derler biz de bilirsiniz;👉
👉
👉Damdan düşenin halinden yine damdan düşen anlar 👈👈 Anlatabildim mi 😂😉😁🙋 



 💭Dertsiz bir dünya yok ama çaresiz dert te yoktur  😉😉 bilesiniz 🙋💌               





 


# TANITIM BÜLTENİ


Her şeyden daha fazla inandığım bir şey varsa o da insanın kendi özünü kandıramadığıdır. Oradaki gerçek eninde sonunda kazanır. Boyun eğmemiz gereken bir Tanrıdır o. Bizi eninde sonunda dize getiren bir güç.
 Hayat zor olabilir: sevgilin seni aldatır; sevdiklerinden birini kaybedersin; faturalarını ödeyemezsin; yalnızlık içinde kıvranırsın ya da her şey harika olabilir: hayatının en ateşli anlarını yaşarsın; o kıyak işe girersin; romanını yazmak için cesaretini toplarsın. Binlerce insan tavsiye almak için Şeker’e başvuruyor. Şeker, birçok konuda kendi hayatından damıttığı çözümleri okurlarına sunuyor, bunu yaparken kendi hayat deyimlerini, çekinmeden ortaya koyuyor…
  Mizahla, öngörüyle, tutkuyla – ve kesinlikle dürüstlükle – harmanlanmış bu kitap, hayatın karşımıza çıkardığı her şeye merhem oluyor.



haYELDAmlası kitaplığı






KESTANELİ PİLAV

  KESTANELİ PİLAV Malzemeler: 2 su bardağı basmati pirinci 1/2 çay bardağı sıvıyağ 10-15 adet haşlanmış kestane 1 çay kaşığı zerdeçal