Kültür-Sanat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kültür-Sanat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

06 Ocak 2021

ARALIK 2020 DE OKUDUĞUM KİTAPLAR

 



Neredeyse bir hafta oluyor ve ben yeni post giriyorum. Aslında planlayıcımda ve kafamda oluşturdum haftada bir en az bir post olsun diye ama günlerin arası uzamaya başladı ve ben onu yakalamaya niyetliyim.

23 Aralık 2020

AĞUSTOS , EYLÜL, EKİM, KASIM 2020'DE OKUDUĞUM KİTAPLAR

 



ARALIK ayını da bitirmek üzereyiz böylece bu ayın sonunda koca bir yılı da geride bırakacağız. 

İyisi, kötüsü tüm insanoğlu sınanıyor bence yaşadıklarımızla , tüm DÜNYA....

03 Ağustos 2020

TEMMUZ 2020 OKUDUĞUM KİTAPLAR



Hiç vakit kaybetmeden Temmuz kitaplarımı da bırakayım şuraya bakalım sizin seçkilerinizde yer alıyor mu. Okuduklarınız varsa sizin de fikirlerinizi yorum kısmına yazmanı isterim ;)

HAZİRAN 2020 OKUDUĞUM KİTAPLAR




Hızlı bir şekilde Haziran ayına bakıp bundan sonraki postta Temmuz ayına bakacağız ;)

17 Mayıs 2020

KİTAP KOALA'dan #KitapAlışverişi







Buradan sizlere çok güzel ve özel bir web sitesini tanıtacağım. Bu bir online kitap satış sitesi. 2 yıl önce açılmış. Teşvikiye'de kitapçısı da var yolunuz düşerse mutlaka uğrayın. Karantina günlerinde gidemiyorum, çıkalım ilk işim ziyaret etmek olacak.

06 Mayıs 2020

NİSAN 2020 ---- OKUDUĞUM KİTAPLAR






SELAMMMM 💕

Şimdi fotoğrafa bakıp ooooo ne kadar çok okumuşsun dediğinizi duyar gibiyim. Bu aralar inişli çıkışlı seyrediyor okuma maratonum. Evet Nisan bereketli geçti ama Mayısın 6.günündeyiz ve hala bir kitap bitirebilmiş değilim.

05 Mayıs 2020

ŞAHSİYET #DİZİ






ŞAHSİYET 

Şahsiyet oyuncuları kimler? Şahsiyet dizisi konusu nedir? Tüm bunları sizlere aşağıda aktaracağım fakat ondan önce neden bu diziyi izlemeye karar verdim kısaca ona değineyim.

28 Nisan 2020

MART 2020 ---- OKUDUĞUM KİTAPLAR





Efenim Mart ayı verimsiz geçti maalesef. Korona virüsün yavaş yavaş kendini hissettirmeye başladığı dönemde işyerinde hummalı çalışmalar sonrasında 16 Mart itibariyle karantina , sosyal izolasyon adına her ne diyorsanız önlemlerimizin alındığı ve belirsizlik içine girdiğimiz bir dönemdi.

27 Nisan 2020

ŞUBAT 2020 ------- OKUDUĞUM KİTAPLAR



Onlar 📚📚📚 olmasa nasıl katlanılır içinde yaşadığımız zulme , acımasızlığa, insanlığın bittiği yer dedirten vahşetlere.... Keşke her şey ama her şey eskisi gibi olsa 😔 Kitaplar iyi ki var en azından biraz avunuyoruz ama gerçeklere tamamen sırtımızı dönmeden ,

16 Şubat 2020

BİR BABA HAMLET >>> TİYATRO



Ocak ayında Mall Of İstanbul'da Moi Sahne'de cok güzel bir oyun izledik. Şevket Çoruh ve Murat Akkoyunlu'nun oynadığı iki kişilik ama dev bir tiyatro oyunuydu. Hem güldük, hem düşündük, belki de ağlanacak halimize :) Kim bilir?

Bol hiciv vardı, seyirciyi de oyuna dahil ederek bir bölümünde interaktif bir havaya büründürüp daha canlı kıldılar oyunu. Sheakspeare'in bol bol kulakları çınladı desem yeridir 😉 Bir kere daha rast gelsem bir kere daha izlerim derim ;)




05 Temmuz 2019

Haziran Ayında Okuduğum Kitaplar






Artık olmazsa  olmazlarımıztüm ay boyunca okuduğum kitapları sizinle toplu paylaşmak oluyor. Ah yine eski sisteme geçip tek tek yazsam keşke ama şu aralar mümkün olmuyor maalesef. Olsun en azından toplu paylaşımlarda da hepsini bir arada tek seferde görmek te güzel hem kendime arşiv yapmış oluyorum hem de hitap ettiği okurlara önerilerde bulunmuş oluyorum. Hiç paylaşmaktan iyidir diye düşünüyorum 😉

Bu ay toplamda 6 kitap okumuşum. Yarım bıraktığım da oldu artık eskisi kadar kendime katı davranmıyorum. Eğer kitap elimde sürünüyorsa, ilerlemiyorsa ya zamanı değildir ya da bana hitap etmiyordur deyip vaktini boşa harcamıyorum. Yeni dünyalara yelken açıyorum.

Biraz daha ayrinti isterseniz @hayeldamlasi Instagram hesabıma göz atabilirsiniz. Kitapları okudukça orada yorumluyorum.

Bu ay okuduklarım arasında beni en mutlu eden okur tatmini açısından Virginia Woolf - Londra Manzaraları ve Pascal Mercier - Lea oldu.

Woolf bir İngiliz olarak Londra'yı tüm yönleriyle ele alarak anlatıyor. Farklı bölümlerde. Çünkü bu kitabın içindeki yazılar daha önce gazetede yayınlanan makale yazılarından oluşuyor. Yine yıllar öncesine dönüp orada geçirdiğim kısacık anları yaşama fırsatı buldum.

Lea' da ise baba-kız'ın son derece dramatik öğelerle zenginleştirilmiş hayatları anlatılıyor.


Kayıp Hayaller Atölyesi ve Yalancının Mumu Aşkla Söner ise pembik kitaplar ,kafa yormayan keyifli vakit geçirten ben içlerinde Kayıp Hayaller Atölyesi'ni daha çok beğendim.

Sanşiro NATSUME SOSEKİ bin kitabı . Gönül adlı kitabından sonra okuduğum yazarın ikinci kitabı olma özelliğini taşıyor. Uzakdoğu edebiyatını sevenlere tavsiyedir. Japonların yaşam ,iş,aile hayatlarıyla ilgili ve davranışsal öğeleri barındıran güzel ve sakin akan bir anlatı.

Son olarak Chef Olmak İstiyorum adlı kitabı şef Emre İdrisoğlu kaleme almış. Aşçılığın her yönünü irdeliyor ve bizim ülkemizde bu mesleğe olan bakış açısını da anlatmayı unutmamış. Bu kitapta şef olmak isteyen adayların kendilerine kılavuz olarak alabilecekleri bir kitap olma özelliği taşıyor.


HAYELDAMLASI KİTAPLIĞI




07 Haziran 2019

MAYIS AYINDA OKUDUĞUM KİTAPLAR




Mayıs ayında okuduğum kitaplarla geld,m biekaç hafta sonra huzurlarınıza. Ne zaman bu sefer arayı uzatmayacağım desem araya birşeyler giriyor ve bir bakıyorum bir süre uzak kalmışım. Geçtiğimiz ay Ramazan-ı Şerif ayıydı ve en huzur bulduğum zamanlardan biri. Ve sahuru nöbetçi eczaneler gibi beklediğim için :)  yarasalarla yaren olduk hahahahaha. Hayat şimdi normale dönüyor. Uzak kaldığım dönemde tüm arkadaşlarımı özledim hepinizi ziyarete geleceğim. Postlar epey birikti hepsini elden çıkarmam lazım.

Kitapların içeriğiyle ilgili sizlere kısaca bilgi vereceğim aşağıda. Siz neler yaptınız bakalım bu dönemde ;)



MAYIS AYI OKUDUĞUM KİTAPLARIM



 DOĞURANA KADAR MÜKEMMEL BİR ANNEYDİM
53 YAZAR ANNE 
(BİRİ BENİM :)
SIFIR YAYINLARI /PROJE KİTAP


Okumayı çok severim kendimi bildim bileli. Kitap,dergi,gazete hatta ev bazen istifçilerin yaptığı görünüme bile kavuşmuş olabiliyor ama sonra toparlıyorum tabi :) Ve bunca zaman sonra küçük bir fırsatla -arada şiir yazardım- anne-çocuk temalı bir proje kitap bilgisi geldi yayınevinden. Toplamda 53 anne, annelikle ilgili istediği türde yazı yazacak ve bir kitapta toplanacak diye. Harika bir fırsattı benim için , oğluma kalıcı bir anı bırakabilmek paha biçilmez bu anlamda. Çok güzel anlatı ve hikayeler var. Mutlaka kendinizden birşeyler bulabildiğiniz ;)





KAPALIÇARŞI
FUAT SEVİMAY
HEP KİTAP

Zevkler ve renkler tartışılmaz denir ya işte tam da o durumu yaşıyorum şu anda. Mayıs ayı @okurkonusur grubumuzun kitabıydı Kapalıçarşı. Ama ben okuyamadım maalesef . Olmayınca olmuyor , denedim iki kere ıııı - ıııh . Tabi beğenenler de oldu ama benim gibi ısınamayanlar da. 
Kitaptaki hikaye 14.yy.da Kapalıçarşı etrafından aktarılıyor. Zanaatkarlar ,halk, tüccarlar v.s. Olaylar gerçek ve hayalin içiçe geçmesiyle esprili de denebilecek bir dille aktarılıyor. Sanırım ben daha çok gerçekçilikten ve netlikten yana olduğum için hikaye beni içine alamadı. 
Yazarın diğer kitaplarını da bir araştırayım . Başka bir kitabına şans verebilirim ,peşin hükümlü olmak istemem. Okuyanlardan görüşlerini almak isterim ,diğer kitaplarinda akış ,anlatım aynı şekilde midir acaba?
.
Hangi kitabını okumalıyım diye sorduğumda yazar egosunu tamamen rafa kaldırmış olarak beni instagramda yorumun altında cevapladı. Ve gerçekten takdir ettim. Herkes olgunlukla her türlü eleştiriyi kaldıramıyor çünkü. Ve onun önerdiği farklı bir türde kitabını en kısa zamanda alıp okuyacağım ve sizlerle buradan paylaşacağım.








KÜRK MANTOLU MADONNA 
SABAHATTİN ALİ
YAPI KREDİ YAYINLARI


#kitaptanalinti “Kaybedilen en kıymetli eşyanın, servetin, her türlü dünya saadetinin acısı zamanla unutuluyor. Yalnız kaçırılan fırsatlar asla akıldan çıkmıyor ve her hatırlayışta insanın içini sızlatıyor. Bunun sebebi herhalde, ‘Bu öyle olmayabilirdi!’ düşüncesi.”


İnsan başladığı zaman tüm kitabı anlatası geliyor. Ama ben bu haksızlığı henüz okumayanlara yapmayacağım. Bana neler bıraktı bunları size aktaracağım. Siz zaten okumak isteyeceksiniz. Şiirleri hariç öykü,roman anlatımında yazarın ilk okuduğum kitabıydı. Aşkı, tutkuyu, sevgiyi, sıkışmışlığı ,toplumsal fark ve baskıları , yaşayışa sirayetini bu denli akıcı ve güzel anlatılabilirdi ve bunu da ancak Sabahattin Ali yapardı ✌️ Anlatıcının mektubu okumasıyla Maria Puder ve Raif Efendi'nin Almanya'da başlayan aşklarını masalsı dilde okuyoruz . Ammavelakin beni en çok etkileyen sonu oldu ,merak etmeyin oraya girmeyeceğim. Bir kere okumanIn yetmeyeceği eserlerden. Aradan zaman geçince bir kez daha demlemek isterim.







ALLAH NASİP EDERSE OLUR
BEKRİ
ARUNAS YAYINLARI

Bir şeyi çok isteriz ama olmaz ya hayıflanır dövünürüz ya da kısmet nasip değilmiş deriz. Hayırlısı nasılsa öyle olsun deriz ne güzel bir değiştir o. O'ndan gelen herşeye tevekkülle yaklaşmak. Bu kitapta da çok güzel kıssadan hisse hikâyelerle nasip anlatılıyor. “Nasipse gelir Hint'ten, Yemen'den, nasip değilse , ne gelir elden.” İstediğimiz bir şey olmayınca üzülmeyelim inşaallah belki daha iyisi bulacaktır bizleri ya da Şerden korunmuşuzdur kim bilir ? Rabbim neylerse güzel eyler .


Suyuma da gül yapraklarıyla efendimizin en sevdiği aromayı verdim ,içtikçe sanki daha bir ferahlık hissediyorum 🌹 misss gibi alaçatıdan .






OSMANCIK
TARIK BUĞRA
ÖTÜKEN YAYINLARI

Osman Beğ'in hayatı boyunca yaşadıklarını ,gördüklerini,çocukluğunu,gençliğini,ailesini,fetihleri v.s. sıralı bir şekilde anlatan tarihi kurgu bir roman. Yazar mümkün mertebe o zamanlarda yaşananları günümüz diline uyarlayarak anlatmaya çalışmış. Yöresel dili de kullanmayı unutmamış bu arada .Keyifli bir okuma oldu benim için tarihi romanları sevenlere tavsiye edebilirim. .
.
.
#kitaptanalıntı

 “Ey Osmancık; beğsin. Bundan sonra öfke bize, uysallık sana; güceniklik bize, gönül alma sana; suçlama bizde, katlanma sende; bundan böyle, yanılgı bize, hoş görmek sana; aciz bize, yardım sana; geçimsizlikler, uyuşmazlıklar, anlaşmazlıklar, çatışmalar bize, adalet sana; kötü göz bize, şom ağız bize, haksız yorum bize, bağışlama sana. Ey Osmancık bundan böyle, bölmek bize, bütünlemek sana; üşengenlik bize, gayret sana; uyuşukluk bize, rahat bize, uyarmak şevklendirmek, gayretlendirmek sana”







CİNAYET SINIFI BAŞKANI
AYŞE ERBULAK
MONA KİTAP

Ayşe Erbulak'ın son kitabıydı bu. Daha önce 5 serinlik kitaplarının ilk ikisini okumuştum onlara da devam edeceğim fakat bağımsız olduğu için bu kitabı okumak istedim ama keyif vermedi. Polisiye iyi gider dedim ama umduğumu bulamadım. Olay örgüsü elbet var başı sonu belli olan ,gerilim ya da polisiye öğelerden yoksun, bana tam bir ters köşe oldu anlayacağınız. Çok fazla beklenti olmadan okumak isteyenler okuyabilir ama ivmeyi düşürmem diyenlere tavsiye etmem.
.
.
.
Kısaca kitaptan bahsedecek olursam ➡️ Gizem ,Ali,Ela üçlüsü arasında gidip geliyor. Bölümler bu kişilerin ağzından aktarılmış. Ortak noktaları ; çocukken yaşadıkları travmaların onları nasıl katile dönüştürdüğü ve özel bir üniversitenin gastronomi bölümünde nasıl bir araya getirdiği ile ilgili. Anlatım bakımından da beni bağlayamadı maalesef pek yavan geldi.




EDEBİYATIMIZDA SEVDİĞİM ROMANLAR KILAVUZU
SELİM İLERİ
EVEREST YAYINLARI

Romanlar karasevdalısı olarak bilinen Selim İleri'nin kaynak kitap niteliği taşıyan kitabını @toyzzshop tan%50 indirimle aldım. @mallof_istanbul şubesinden . Sizler de yakınınızda varsa mutlaka uğrayın ,size hitap edecek bir kitap mutlaka bulursunuz 👍
.
Kitaba gelecek olursak Selim İleri'nin hayatı boyunca okuduğu ve özellikle içlerinden yolunu aydınlattığı ona ışık tutan seçkileri biz okurlarla paylaşıyor. Bu anlamda daha kıymetli elbette. .
.
“Roman sanatını bütün açılımlarıyla sevdim. Edebiyatımızın romanlarına da bu sevginin görüngesinden yaklaşmaya çalıştım. Edebiyat tarihçilerimizin hor gördüğü eserler de var bu kitapta. O eserlerin önemsenmemiş özelliklerini saptamaya çalıştım. Kılavuzu sevdiğim kitaplarla sınırladım.” Selim İleri





HAYELDAMLASI KİTAPLIĞI

15 Mayıs 2019

DOĞURANA KADAR MÜKEMMEL BİR ANNEYDİM






ANNE'lik dünyada başka bir şeyle boy ölçüşemeyen eşsiz bir duygu. Bu duyguların bir kısmını kalemden kağıtlara geçirebilmek fırsatını bize sunan Sıfır Yayınları'na çok teşekkür ediyorum. 53 anneyiz aslında hepimiz aynı duyguları yaşıyoruz ve hepimiz de farklı açılardan duyguları satırlara döküp ortak bir paydada buluşuyoruz proje kitap#doğuranakadarmükemmelbiranneydim de. 
Kitaplarım bugün elime ulaştı ve aynı heyecanı 10 yıl önce oğlumu beklediğim dönemde yaşadığımı anladım. Paha biçilmez bu da tıpkı bir evlada sahip olmak gibiymiş. En güzel tarafı ise dünya için küçük benim için büyük bir adım olan bu güzel işten geriye oğluma bırakabileceğim harika bir ANI kalmasıdır.
Tüm annelerin hikayelerini okumak için sabırsızlanıyorum çünkü bu ânı sabırla bekledim tıpkı yıllar önce olduğu gibi .
.
Kitabın elimize ulaşmasındaki zaman aralığı ise mükemmel henüz anneler gününü kutladık bu en büyük hediye oldu benim için bizim için . Bu defa ben oğluma bir hediye veriyorum en çok o hak etti ,o olmasaydı ben şu anda bu kitaba sahip olamazdım . İlham kaynağım ,kaynağımız diğer kitapta emeği geçen tüm anneler
😉 siz de benim gibi düşünmüyor musunuz? .
.
.
Kitabın satın almak, hem bu heyecanıma ortak olmak isteyenler hem de projeye katkıda bulunmak isteyenler bana instagram hesabımdan @hayeldamlasi DM'den yazabilirler ,şimdiden teşekkür ediyorum 💛💙💜



İmkansız yoktur belki zor olan vardır ama işte ben o imkansız olarak düşündüğüm an'a ulaştım güzel anneler , anne adayları 😍




Kitaplarıma oğlumla birlikte kavuştum. Kitaptaki yazıma ilham olan sevgili oğlum Erginimle okul dönüşünde bizi güzel kitaplarımız karşıladı. Kitapta yazan tüm annelerle aynı heyecanı paylaşıyoruz. Her birinde hepimiz mutlaka kendimizden de birşeyler buluyoruz. Hikayeler ayrı fakat buluştuğumuz ortak payda aynı 👍



Önce bir seyrettim sonra açtım ve kokladım sanki cennet kokuyordu her bir sayfa 💕





HAYELDAMLASI KİTAPLIĞI





13 Mayıs 2019

NİSAN AYINDA OKUDUĞUM KİTAPLAR


NİSAN ayını da geride bıraktık ve ben bir aya iki tane çok güzel gezi sığdırdım. Onları da en kısa zamanda yazmak istiyorum ama biraz teknoloji anlamında özürlü olduğum için fotoğrafları cep telefonundan bilgisayara aktarmak sıkıntı o barajı bir aşayım inşaallah neler gelecek neler :)

Nisan ayında leyleği havada gören hayeldamlası 5 tane kitap okumuuuuş ama hepsini çok sevmiş hahaha masal moduna geçtim bu arada ;) Sizlere tek tek aktarmaya çalışacağım :)

Bu arada Kapadokyayı çok beğendim Nisanın son haftası tur programımızdı oradan aldığım hatıra kalemliğimi de hemen bir kareye sığdırayım dedim. 


NİSAN AYINDA OKUDUĞUM KİTAPLAR 


TURGUT İLE TOMRİS  / SIDDIK AKBAYIR  / HAYY KİTAP

"Bir bozuk saattir yüreğim hep sende durur."
Kayahan şarkısında ne diyor 👉 Bizimkisi küçük bir aşk hikayesi....
.
Ama onlar yani Turgut ve Tomris küçük gibi gözükse de dev bir AŞK'a sahipler ....
.
Birbirlerinin ilk aşkları değiller belki ama SON'ları olmuşlar ....
.
Ve bu AŞK'tan bize çok güzel dizeler bırakmışlar ,her şeyin çok hızlı tüketildiği şu anki toplumumuzda o satırlar öyle kıymetli ki 💜 .
Yazar kitapta her ikisine de ayrı bölümler vererek anlatmış hayatlarını uzun uzadıya değil kısaca ama vurucu noktalarıyla. Kitapta illüstrasyon ile de kısaca resmedilmiş küçük anlatılarla. İyi ki alıp okumuşum dediğim bir kitap oldu. CNR kitap fuarından Tomris Uyar'in kitaplarını almaya giderken önünden geçtiğim Hayy Kitap standında tesadüfen rastlamıştım ve iyi ki okumuşum dedim. Kelimelerin tutkunu olan insanların yakın dostları kendileri gibi olur değil mi 👌 Cemal Süreya desem Edip Cansever desem 💙 Şiirle aşkla harmanlanmış bir o kadar dibe de vurdukları yaşamları desem . Sevenlerinin mutlaka okumaları gereken bir kitap diyorum. Bundan sonra sıra daha iyi anlayabilmek adına Tomris Uyar'ın öykü kitaplarını okumaya kalıyor . Kitapları kronolojik sıraya dizeyim ve başlayayım en kısa zamanda .
.


ELLİ KURUŞ ÇİKOLATA  /  ORHAN KEMAL  /  EVEREST YAYINLARI

Orhan Kemal'in tamamen doğal olan kaleminden ,gerçekçi hikayelerinden oluşan çocuk edebiyatında yerini bulan , on bir öykü kitabından sadece bir tanesi olan ve 8 öyküden oluşan hikaye kitabını okudum. Mutlaka oğluma da okutacağım önümüzdeki sene.

Cumhuriyet dönemi yazarlarından olan Orhan Kemal'in yoksulluk içinde geçen ve hayatla mücadele eden aileler ve en önemlisi umudun hep var olduğu çocuklar başrolde. Konuları oldukça dokunaklı bir şekilde ele almış ve dönemin sosyal yaşam manzaralarına değinmeden geçmemiş. O dönemlerde yaşamış veya yaşayan tanıdıkları olanlar da mutlaka kendilerinden bir şeyler bulacaktır.
.


DÜMENİ YARATICILIĞA KIRMAK / URSULA K.LE GUIN  / HEP KİTAP

Hiç sen güvenli denizde seyrederken fırtınaya yakalandın mı 
Alabora olmaktan kurtulup ,güvenli bir limana attıktan sonra kendini
Düşündün mü?
Neden diye ??? Çok düşündüm ben ve bıraktım artık ,neden?
Anladım ki artık cevabı yokmuş bazı soruların 
İşte bu da onlardan biriymiş
#yerginoz .
.
2018'de kaybettiğimiz çoğu kişinin bilimkurgunun sıkı bir yazarı bildiği Ursula K.Le Guin'in kaleme aldığı , genç yazarlara hikaye anlatıcılığının nasıl olması gerektiğini anlattığı,alıştırma ,denemelerin , değerlendirmelerin olduğu çok güzel bir kılavuz niteliğinde eseri. Yıllar önceki atölye çalışmalarından esinlenerek yazılan bu eserde "Doğru yerde doğru kelimeyi kullanarak bir ritim yakalamak mümkün mü ?" "Bakış açısında tutarlılık metni nasıl etkiler?" sorularına da yanıtlar bulacağınız ,ipuçları ve edebiyat eserlerinden verilen örneklerle size çok güzel bir rota belirliyor.




BABAMIN KOKUSU  / ERAY EMRE EVREN  / SOLA UNİTAS YAYINLARI 

#arkakapak
Bir süre saçının kokusunu içine çekmemek için dirense de başaramadı. Derin bir nefes aldı. Kaç gündür banyo yapmamış olmasına rağmen saçları harika kokuyordu. Bundan daha güzel ne kokabilirdi? Biraz düşündü, anımsayamadı. Annesi… “Annem de güzel kokardı ama bu başka…” diye içinden geçirdi. Hem annesini istediği zaman görüp koklayabilirdi. Bu öyle bir şey değildi. Bu kokuyu belki de ömrünün sonuna kadar duymayacaktı. Ağır ağır verdiği nefesin yerine son defa derin bir soluk aldı. Kokuyu zihnine hapsetmek istiyordu. Bir daha hiç duymayacakmış gibi son defa… “Babamın kokusu gibi…” diye geçirdi içinden. “Babamın kokusu…”
.
.
Yine BABA kelimesini görüp te dayanamayıp aldığım kitaplardan. Bu defa pişman olmadım. Farklı hikayelerin zamanla aldığı biçimleri ,birleştikleri noktaları dramatik bir sonla bitiren yazar tam da benim sevdiğim bir SON stil yapmış. Aile,dram,özellikle baba-kiz veya baba-oğul ilişkileri ,az biraz da racon olsun derseniz keyifli bir okumalık olabilir.
.



KÜN  /  SEZGİN KAYMAZ  /  İLETİŞİM YAYINLARI 

Kün, yani ‘Ol’... Neleri neleri olduran bir roman, Kün. Ölülerin daha da ölebildiği -ya da tam ölemediği-, cami imamıyla ateistin birbirini ‘aydınlatabildiği’, köpeklerin (hem de Konya ağzıyla!) konuşabildiği, el kadar oğlanın kendisine el kaldıranı haşat ettiği bir âleme kapı aralıyor.
.
.
Okurkonuşur kitap  grubumuzla bu ay okuduk bu ilginç kitabı. Yazarla ilk tanışma kitabım. Farklı bir anlatım ve yazı tekniği . Şöyle ki en enteresan kısmı Konya şivesinin yazıya dökülmesi olmuş okurken haliyle şiveli okuyorsunuz ve çok eğleniyorsunuz. Aralarda hard türde küfürlü konuşmalar da mevcut ama göze batmıyor konu akışına öylesine uyum sağlıyor ki. Ölüler diyarından konuşmalar , ölenlerin belki de ölememesi,dirilerin yüzünden bir türlü rahata erememeleri, köpeklerin yine şiveli konuşmaları , din adamlarıyla ateist olanların birbirine nasıl fayda sağladıkları ve daha neler ... Okumadan anlaşılamayacak bir anlatı . Keyifle okumanızı dilerim.




HAYELDAMLASI KİTAPLIĞI 

24 Nisan 2019

Doğurana Kadar Mükemmel Bir Anneydim


Dünyada bir kadının tadacağı en ulvî duyguları "ANNE"  olduğum zaman hissetmiştim. Anaç bir kadın değilim ama annelik ... bambaşka bir duyguymuş. Sevdim mi tam sevenlerdenim . Yaşamadan bilinmiyormuş. Hep merak ederdim nasıl bir bebek olacak ,büyüdükçe meraklarda değişiyor elbet. Saçı ,gözü ,sesi nasıl olacak kısacası neye benzeyecek... Büyüdü ,büyümeye devam ediyor . Yaradana şükürler olsun . Ve artık bana bu sene yol arkadaşı da oldu  daha ne isterim sağlıktan gayrı. Ve şimdi de 10 sene önce kalbime  taht kurmuş bu güzelliğin bana yaşattığı duyguların bir kısmını sizlere de aktarabilme fırsatı buldum. Bunun için öncelikle @sifiryayinlari na çok teşekkür ediyorum bu fırsatı verdiği için  @projekitap kapsamında çok yakında çıkacak #doğuranakadarmükemmelbiranneydim de BEN DE VARIM diyorum ve beklemede kalın.


Dünya için küçük ama benim için büyük bir adım . Kitap çıktığında proje kitaplar yazarları tarafından satışa sunuluyor. Sipariş vermek için @hayeldamlasi Instagram hesabımdan ya da mail adresimden ulaşıp bilgi alabilirsiniz. 



HAYELDAMLASI KİTAPLIĞI

13 Mart 2019

CNR 6. ULUSLARARASI KİTAP FUARI / GİTTİM, GEZDİM, GÖRDÜM,ALDIM,YAZDIM





Bu sene de birkaç ay öncesinden heyecanla beklemeye başladığım , geri sayımı başlattığım bir etkinlikti CNR Kitap Fuarı. Açılışının ikinci günü 10 Mart tarihinde gittim. Pazar günü olmasına rağmen çok tenhaydı. Önceki senelerle karşılaştırınca bir hayli hayalkırıklığına uğradım. Hafta içi gibi sakindi koridorlar. 6 ve 7. Hall'de açılmıştı bu sene, fuar ve yayınevi katılım sayısı beklenenden azdı. Gözlerim birçok yayınevini aradı Altın Kitaplar, Yitik Ülke, Can Yayınları, Kanes Yayınları, Epsilon Yayınları, İnkılap Kitabevi, Remzi Kitabevi.... ilk anda aklıma gelenler bunlar ama yoktular.  

Sanki ilk yılı gibi geldi o denli özensiz ve hazırlıksızdılar. Mesela ikinci günü olmasına rağmen etkinliklerin gün ve saatleri ile yayınevlerinin konumlarını gösteren broşür basılmamıştı. Yetkili kimse bulamadım doğru dürüst bilgi almak için. Sadece hall girişlerinde bir de ilk kapı girişinde yazılmış, fotoğrafını çekmem söylendi, o kadarını ben de akıl edebiliyorken gereksiz bir öneriydi bana göre. Ben broşürü elime alıp öncelikle gezmeye başlamadan önce otururum bir kenarda , hangi yayınevine uğrayacağım, nereden başlayacağım, çizer boyar bir plan çıkarır sonra başlarım gezmeye. Tabii hal böyle olunca zevk vermedi.

İkincisi ise bu sene 6 yıl sonra ilk defa girişleri ücretli yapmış olmaları. Buna çok şaşırdım mesela. 5 TL. online bilet alırsanız 4 TL. Şimdi ne alaka? Giden zaten mutlaka kitap almaya gidiyor eli boş çıkacak değil ya. Sırf bu nedenle TÜYAP'a kızarken , her yerde bu uygulamanın kaldırılmasını yazarken şimdi CNR da dahil oldu. Normalde 3-4 kere giderdim kapanmadan ama bu sene öyle olmayacak anlaşılan. 

Kitaplar da aman aman indirimler yok. Ama kimi standlarda 5 - 10 TL. ye kitap ta bulabiliyorsunuz elbette ama size hitap eder mi ,sırf ucuz diye de kitap almak bana göre israf. 

Sahaflar azdı ,personel yetersiz. Sorduklarıma cevap alamazken ben aradığımı kendim buluyor ya da bulamıyordum. 

Ama en güzeli aslen pazar günü kalkıp oraya gitmemin nedeni Psikolog Adalet Bağdu'nun söyleşisine katılmak içindi. Çok keyifli bir saat geçti ve anlamadım ne zaman başladı ne zaman bitti. 
Kitabını da alıp imzalattım. Ve yeni çıkacak kitabını da dört gözle bekliyorum. Psikoloji konulu yazılar çok ilgimi çeker. Özellikle gerçek hayattan kesitler taşıyorsa ve psikoterapi öykülerinden oluşuyorsa elbette buradaki kimlikler değiştirilerek veriliyor. Sizin de ilgi alanınıza giriyorsa yazarın kitaplarına AKİS yayınlarından ulaşabilirsiniz. 
Ve instagram hesaplarından da takip edebilirsiniz 👉 @adaletbagdu


Eveeet neler aldım geçelim mi kitaplara , elbette geniş yorumları kitapları  okudukça bloga yazacağım. 😉




18 Mart Çanakkale Ünv. öğrencileri çok güzel bir proje içindeler. Doğa ve çevre bilincini oluşturmak adına adınıza bir fidan dikiyorlar, gönlünüzden kopan bir bağış karşılığında . ben de oğlumun adına tercih ettim. Dikili bir ağacı olsun bu hayatta diye ve her nefes alışımızda bunu hissedebilelim diye. 
Daha geniş ayrıntı için vereceğim linki inceleyebilirsiniz 👉https://www.yesilgelecekplatformu.org/
Belgemizi de aldık ve iki küçük tohumu da saksımıza ektik 😉






İşte beni CNR a götüren kitap . Psikolog Adalet Bağdu'nun KUŞAKLAR MÜZESİ başucu kitabım olacağa benzer . İlk sayfalara göz attım bile çoktan.



Akis Kitapla aynı standta bulunuyordu AZ Kitap . Ve görmüş olduğunuz kitabın yazarı da Rahim Türk bizi çok güzel sohbetiyle karşıladı. Üçüncü Dünya Savaşı adlı romanı, bir kurgu romanı. Herkes dünyaya dair kitaplar, filmler ortaya koyarken kurgusal olarak savaşlara dair ben de yazayım demiş meraktan aldım bakalım nasıl olacak ? Bu kitabı da oğlumun adına imzalattım. O da bir-iki seneye kadar okur.  


Bu çok özel çifte dair kitabı görünce almadan edemedim. Turgut Uyar'ın şiirlerini çok severim. Eşi Tomris Uyar'ın ise son dönemde öykücülüğü üzerine yazılan yazıları okuduktan sonra bu fuardan almaya karar vermişken öncesinde bu kitabın önüme çıkması tesadüf değildir diye düşünüp aldım hemen. Yazar her iki edebiyatçıya da geniş birer bölüm vererek anlatmış.  


Ve bu güzellikler de Tomris Uyar'ın öykü kitapları. Yapı Kredi Yayınları standında sizleri bekliyor.


Son dönemde ilgimi çeken bir başka konu , kronik rahatsızlığımdan dolayı düzenlemeye çalıştığım beslenme şekli ile alakalı ,bana faydalı olacak bilgileirn olduğuna inandığım  Fitoterapi Uzm.Dr. Ümit Aktaş'ın Mutluluk Kürleri 2 adlı kitabı. Birinciyi geçen sene fuardan almıştım. Bu kitabı da çıkar çıkmaz bekletmeden almak istedim. TV'de söyleşilerine denk geldiğim zaman hiç kaçırmıyorum. 



HAYELDAMLASI KİTAPLIĞI

HAYATA DAİR ...... Rabindranath Tagore



HAYATA DAİR......

Düşünüyorum da,
sanırım en büyük korkumuz olduğumuz gibi görünmek...
Yumuşacık kalbimizin fark edilmesi,
naif yönlerimizin keşfedilmesi,
cesaretsizligimizin anlaşılması,
korkularımızın paylaşılması
sanki zarar göreceğimizin en büyük işareti.
Kabuklarımızın altında
kendimizi saklamakta ne kadar da ustayız...
...Ve ne kadar güçlü korunuyoruz, kalkanlarımızın ardında.
Hissedilmeden, el değmeden, sevgimizi göstermeden.
İstiridyeler, deniz minareleri, midyeler.
Kirpiler ve kaplumbağalar gibi.
Sahi koruyor mu bizi bu çatlamamış sert kabuk?
Kimse incitemiyor mu duygularımızı, inançlarımızı, benliğimizi?
Yoksa zarar mı veriyor bu ürkeklik, bu kabuk bize.? Hissettiklerimizi gölgeliyor, yansıtmıyor mu gerçek kimliğimizi?
duygularımızı bastırıyor, el ele tutuşmamızı engelliyor mu?
Eğer bir yıldız gibi ışıl ışılsam ve bir yıldız kadar parlak.
Ne çıkar ateşböceği sansalar beni? ...
Belki en hoyrat yürek bile ateşböceğinin
o uçucu, masum, sevimli çocuksuluğuna
el kaldırmaya kıyamaz?
Anlaşılacağım ve bir ayna gibi yansıyacağım
karşımdakine.
O da çözülecek belki.
Samimi ve güvenliksiz, silahsız biriyle göz göze gelince.
Oysa bir görebilsek bunu.
Kalmadı böyle insanlar demesek.
Güven duygusuna bu kadar muhtaç olmasak.
Kırılmaktan korkmasak.
İncinsek, yaralansak.
Ne olur bir darbe daha alsak.
Yeniden açsak kendimizi, atabilsek o kabuğu.
Denesek. Risk alsak. Yanılsak. Fark etmez.
...
Tekrar, tekrar bıkmadan denesek.
Ve kucaklaşsak yeniden.
Tıpkı eskisi gibi.
Ne olduğunu anlayamadığımız o onbeş yıldan öncesi gibi.
O zaman fark edeceğiz.
Ne kadar özlediğimizi birbirimizi.
Neler biriktirdiğimizi,
kaybolan değerlerimizi ne kadar özlediğimizi.
Beraber geldik beraber gidiyoruz oysa.
Vakit az, paylaşmak, sarılmak için.
Yaşadığımız coğrafya zor, sartları ağır.
Yüreği daha fazla küstürmemek lazım.
Sırtımızda ağır küfeler, her gün katlanan.
Ve koşullar bir türlü düzelmeyen.
Sevgiye çok ihtiyacımız var.
Ufukta kara bir kış görünüyor.
Ancak birbirimize sokulursak atlatırız o günleri.
Kırın o sert, o ağır kabuklarınızı.
Kurtulun bu yükten.
Korumuyor o kabuklar, aksine zarar veriyor bize.
Yalnızlığa mahkum ediyor bizleri.
Hem hepimiz bir yıldızız.



RABINDRANATH TAGORE



HAYELDAMLASI ŞİİR 

11 Şubat 2019

OCAK 2019 OKUDUĞUM KİTAPLAR





SELAMMM BLOG DOSTLARIM 🙋, NASILIZ  😉

Bu akşam hızlıca sizlerle yeni post bırakıyorum yarın yoğun bir gün olacak . Yine topluca Ocak yı boyunca okuduğum kitapları şuracığa bırakıyorum. Ocak ayı da yoğundu , sömestr tatilinin bir haftası da eklenince e çocuklar da ilgi bekleyince biraz okumayı nadasa bıraktık efendim :) Yine de keyif alarak okuduğum kitaplar oldu. Bir tanesi hariç 👉 KUĞU 




KUĞU 👉 GUDBERGUR BERGSSON👉 MARTI YAYINLARI 

 Hırsızlık yaptığı için cezalandırılarak ailesi tarafından başkentten bir balıkçı kasabasına gönderilen dokuz yaşındaki bir kızın öyküsüdür Kuğu. Yaz boyunca kalacağı kasabanın mesafeli insanları arasında hayallerine sığınan küçük kız, hiç hissetmediği duyguları keşfetmeye başlar. Çirkin ile güzelin, komedi ile dramın, huzur ile gerilimin iç içe olduğu bu dünyada kendini doğanın büyüsüne teslim eden kızın yolculuğunu okurken, özgürlüğün heyecan verici sesiyle buluşacaksınız.
.
.
Diyordu kitabın tanıtım yazısında. Ödüllü bir kitap ve kitabın kapağına vurulmuştum. Mavinin huzuru ,beyazın ve kuğunun saflığı bu hikaye güzeldir dedim ama kitabı ancak yarısına kadar okuyabildim. Devam edemedim. Anlatım o kadar durağandı ki ,birşeyler olsun diye beklerken hep bir kısır döngü ile karşılaştım. Belki de zamanlamam yanlıştı belki de ilerde bir şans daha vermeliyim 🤔 



ŞERMİN YAŞAR 👉GÖÇÜP GİDENLER KOLEKSİYONCUSU👉DOĞAN KİTAP

Yazarın bu kitabını okurken beynimin geçmiş zaman makinaları çalışıp beni taaa o eski günlere götürdü . İçindeki her bir öykü ayrı bir tat bıraktı dimağımda. Şiddetle tavsiyemdir .




YAPRAK ÖZ 👉 SOBE SİYAH ORKİDE 👉YİTİK ÜLKE YAYINLARI

ARKA KAPAK :
Size çok acı vermiş birinin ölmesini ister misiniz? Aşk kurbanı iki kadın bir araya gelirse ne olur? Bazen korkmamız gereken tek şey, kendi acımız ve bunu dindirmek için yapabileceklerimizdir... Jülide'nin büyük umutlarla taşındığı Işıl Apartmanı'nda ise, asla tahmin edemeyeceği acılar saklıdır. Yaşlı bir hanımefendi ile iki iş kadınının ikamet ettiği, tüm sırları bilen bir vitrin mankeni ile kalbi kırık bir apartman görevlisinin görünüp kaybolduğu Işıl Apartmanı'ndaki saklambaç oyununa hoş geldiniz. İnsan doğasının keskin uçlarına dair ürpertici bir günlükle yapılan hesaplaşmayı anlatan bu sürükleyici korku romanı, Yaprak Öz'ü okurlarıyla bir kez daha buluşturuyor.

YORUMUM :
Hep diyorum kendime not; Yelda kitabı oku yorumları sonra oku diye ama ı-ıh iflah olmadım bu konuda. Spoiye kaçmayan yorumları okudum. Bu kitaptaki gerilim dozunu tavan yapan yorumlardan sonra benim beklentim de yükseldi elbette. Gerilim dozu elbette vardı ama abartıldığı kadar değil gayet dozunda en azından okurken keyif almanızı sağlayacak düzeydeydi. Anlatım akıcı ve hikaye sürükleyici idi. Tahminimin doğru çıktığı noktalar oldu ammavelakin kitabın sonunda bir ters köşe vardı ki işte bu dedirtti. Mekan Moda-Kadıköy civarı en sevdiğim nezih semtlerden. Sanki dolaştım oralarda. Kaleminize kuvvet Yaprak Öz diyorum ve yazarın hangi kitabıyla devam etsem diye düşünmeye başlıyorum 😉



MASKE 👉M.A.LEMARİZ 👉 MÜPTELA YAYINLARI 

Ahhh Romanovlar ahhh 💕 bu ne sevgi ah bu ne aşk ne ızdırap . Adrian ve Jasmine sonu belli bir masalın kahramanları ama yine de 5N1K misali kendini okutan macera ve aşk hikayesi. İnsanın kendiyle ve hayatla verdiği mücadele ve sevginin baş edemeyeceği tek şey ölüm gerçeği. Onun dışında SEVGİ'nin ve emeğin olduğu her yerde mutlaka mutlu bir son bizi bekler belki de beklemez ,hayat bu 😍👩‍❤️‍💋‍👩

Romanovlara kötülük etmeyen kim veya kimlerdi ,nedendi? Bunun cevabını bilen varsa yazıversin ben uyuyamam şimdi 🙄🤭



KAHVALTI SOFRASI 👉DEFNE SUMAN 👉DOĞAN KİTAP

Bir ailenin bayram münasebetiyle kahvaltı sofrasında biraraya gelmesi ve sonrasında gelişen olaylar anlatılıyor. Aile ,dram, sırlar hele bunlar bir araya geliyorsa tadından yenmez. Ve merak edilen olaylar dizini sonlara doğru nihayet bulurken sizi araştırma yapmaya itecek bazı konular gündeme geliyor .
 Bununla beraber beni rahatsız eden ufak tefek şeyler de vardı elbette ki bunlar da yine görecelidir,benim şahsi kanaatlerimi aktarıyorum efenim
→ Konu anlatımlarında kalabalık bir karakter topluluğu olduğunu da göz önüne alırsak her birinin dilinden anlatım vardı ve bölüm başlarında belirtilmediği için kimin anlatımına geçtiği hususu beni yordu
→ Geçmiş ve gelecek zamanla geçişli anlatılmıştı bu tarz geçişli anlatımlar da beni yorar 
→ Bazı karakterlerin ön plana çıkmasını beklerken sonuna kadar stabil seyretti ama merak duygusu sonuna dek okutmayı bildi 😉

İyi ki okumuşum dediğim kitaplardan oldu özellikle hikaye Büyükada'da geçtiği için ah dedim keşke yazın okusaydım şimdi atlayıp vapura adanın yolunu tutmuş ve anlatılan yerleri geziyor olurdum . 

Yazarın diğer kitaplarını da merak ettim şimdi ,önereceğiniz diğer kitaplarını yoruma yazarsanız sevinirim 


ADELE 👉 CHAS NEWKEY BURDEN  👉MARTI YAYINLARI

ADELE  ise hala okuyorum , yavaş yavaş, sindire sindire. Biyografi kitabı olduğu için ve sanatçı İngiliz olduğu için ben kitabı okurken hem bu harika sesin nasıl bu noktaya geldiğini öğreniyorum hem de Londra sokaklarında şehirlerinde geziyorum bana müsaade . Ve bu arada yıllar öncesine gidiyorum elbet ve keşke bu kitapla ve sanatçıyla orada olduğum yıllarda tanışabilseydim. En sevdiğim şarkısı "DEEP IN THE ROLLING". Sizin özellikle sevdiğiniz bir şarkısı var mı ??


HAYELDAMLASI KİTAPLIĞI



KESTANELİ PİLAV

  KESTANELİ PİLAV Malzemeler: 2 su bardağı basmati pirinci 1/2 çay bardağı sıvıyağ 10-15 adet haşlanmış kestane 1 çay kaşığı zerdeçal