SOSYOPAT // ANNA SNOEKSTRA

Farklı bir dilde yazılmış suç-gerilim romanında olaylar usul usul tırmanarak sonuca ulaşıyor. Merak duygusu ise sonuna dek okutuyor. Hırsızlık yaparken yakalanan genç bir kadının hapise girmekten sıyrılmak için, onbir yıl önce bir anda kayıplara karışan Rebecca Winter olduğunu söylemesiyle başlar. Onun hayatını yaşamaya başladığı andan itibaren garip olayların içinde bulur kendini. Özellikle aileyle ilgili bazı sırları açığa çıkartacağı esnada bir sonraki kurban kendi mi olacaktır ? 

Başkarakterde gördüğümüz genç kadının cesaretine ve kıvrak zekasına hayran kaldım desem yeridir. Neden mi? Çünkü ; öncelikle içinde bulunduğu durumdan kurtulmak için yaşantısını, hal, tavır, davranış ve konuşmaları hakkında hiçbir fikir sahibi olmadığı bir kişinin sırf fiziksel olarak benzediği için O'ymuş gibi yerine geçtiği için cesaretine ve sonrasında arkadaş ve aile çevresine girdikten sonra kaldığı zor durumlardan kolayca sıyrılabilmek için kullandığı kıvrak zekasına hayran oldum :)


Gerilim dozu ilk başlarda çok hissedilmese de kitap yarıdan sonra açılıyor. Yazar özellikle koku duyu organına hitap eden betimlemeleri o kadar ustaca yapmış ki bana göre, okuduğum esnada bir elimle burnumu kapattığımı sonradan fark ettim 👍

Arka fonda FRINGE izleniyor ;) Dikkatinizi çekerim 😊 Dizilerde de her zaman favorim CRIMINAL MINDS 'dır 😉

Sabit Fikir dergisi benim beğendiğim genelde her ay aldığım bir dergi. Kitap seçkileri, tanıtım ve incelemelere ağırlık vermesinden dolayı tercih ettiğim dergilerin içinde yer alıyor. Öykü, deneme ve röplerde mevcut akış içerisinde. Bu ay ki dosya konusu FRANKESTEIN 😈  . Eskiden korku-gerilim filmleri çok rahatlıkla seyrederdim. Ama artık o kadar rahat değilim, acaba diyorum kalp mi yoruldu 😋😁😁😐 Ne dersiniz 😉 

Artık bundan sonra dergilerimi de paylaşayım aslında değil mi? Kitap dışında çok sevdiğim , takip ettiğim, okuduğum dergiler de var . 

Siz hangi dergileri okuyorsunuz ? 

KİTAP KÜNYESİ

Kitabın Adı:  SOSYOPAT

Orijinal Adı:  ONLY DAUGHTER

Yazar: ANNA SNOEKSTRA

Çevirmen: ÇAĞLA ÖNSAL

Yayınevi: ARKADYA

Sayfa Sayısı: 288

Basım Yılı: 2016

HAYELDAMLASI KİTAPLIĞI 

ZEYTİNLİ POĞAÇA

Bugün de biraz tuzlulardan yana gideyim :) Canım oğlum Ergin'imin  tercihleri benim aksine tatlı değil tuzlulardan yana oluyor.Şimdi sizlere aktaracağım tarif Lezzet dergisinin Ağustos 2011 sayısından yani 3 yıl öncesinden. Dergiye sahip olanların sayfayı karıştırdığını duyar gibi oluyorum. Öyle geniş bir arşivim var ki artık evde koyacak yer bulamıyorum. Dergileri biriktirmeye başladığım yıl 1996 evet yanlış duymadınız tam 18 yıldır atmaya kıyamadım dergi, kitap, elle tuttuğum deftere yazılmış tarifler, gazetelerden kesilmiş küpürler........ bu liste uzayıp gider. En çok neye sahip olmak isterdiniz deseler kooooocamaaaaan bir kütüphane isterdim herhalde bütün hepsini arşivleyerek yerleştirmek :) Benim de tutkum bu ve diğer kitaplarım onları hiçbir zaman atmaya kıyamayacağım. Oğluma güzel bir miras umarım O da benim gibi okumayı sever, şimdilik öyle görünüyor ama... 

Bu arada ikinci yapışımda cevizli de denedim o da harika oluyor, tavsiye ederim ;)

ZEYTİNLİ POĞAÇA

Malzemeler:

1 su bardağı ılık süt

1/2 paket yaş maya

1 çay kaşığı tuz

1 tatlı kaşığı toz şeker

100 gr eritilmiş tereyağı

Aldığı kadar un

2/3 su bardağı zeytin (çekirdekleri çıkarılmış, küçük doğranmış)

Üzeri İçin:

1 yumurta sarısı

1 tatlı kaşığı ayçiçek yağı

Susam

Yapılışı:

Yaş mayayı ılık ütün içinde eriyene dek karıştırın.

Şeker, tuz ve tereyağını ekleyin.

Unu azar azar ekleyip, ele yapışmayan, yumuşak bir hamur yoğurun.

Üzerini örtüp 1 saat mayalanmaya bırakın.

Hamura zeytinleri ekleyip, karıştırın, küçük parçalar koparıp elde yuvarlayarak şekil verin ve tepsiye dizin.

15 dk. bu şekilde bekletin.

Yumurta sarısına ayçiçek yağını ekleyip hamurların üzerine sürün.

Üzerlerine de susam serpiştirin.

180 derece ısıtılmış fırında pişirin. 

Ve sıcacık servis yapın :)

                                                  


                                    Veee işte orijinal tarif ve fotoğrafı.

BON APPETİT...

AFİYETLE DERGİSİ

Merhaba,

Geçtiğimiz haftalarda Afiyetle dergisi'ni raflarda görünce yıllar öncesine gittim yeniden. Blog dünyasına girişim çok uzun zaman olmadı belki ama mutfağı, pişirmeyi, okumayı, özellikle de yemeyi çok severim :) Kütüphaneme zaman zaman ayrıntılı olarak göz gezdirebildiğim zamanlar arşivimin 1996 senesine dek gittiğini görürüm.. Tam 15 yıl ... Yemek üzerine kitap, dergi,gazeteden biriktirdiklerim, kendi el yazması yaptığım yemek kitapları fotolar..... ne varsa .. burada sizlerle yemeğe dair olanları paylaşıyorum diğer blogumda ise diğer konulu kitapları.... İşte o arşivde gözüme Afiyetle Dergi'sinin eski sayılarıda çarpıyor. Ve bir süre sonra sessiz sedasız bir şekilde dergi çıkmamaya başladı ve tam 5 yıl aradan sonra yine yayın hayatına başlıyor. Hemen bir tane aldım incelemek için. Bu sefer sadece yemek dergisi olarak değil, içeriğinde farklı konulara da yer verilmiş dopdolu bir dergi. Önümüzdeki günlerde içeriğinin daha da zenginleşeceğine eminim.  Yemek tariflerinin yanı sıra ünlü şeflerle söyleşiler, cemiyet hayatından kareler, hayata dair yazılar v.s. Şubat sayısında yazarlarla ilgili tanıtımlara yer verilmiş.... Önümüzdeki sayısında daha kapsamlı olacak.En çok ilgimi çekende yıllar önce bizden biri gibi olan bir İtalyan.. Çoğunuz tanıyordur bu isim Donatella Piatti.. Yemek üzerine programlar yapan, yazılar yazan, araştırmalar, söyleşiler hazırlayan Donatella Piatti.... Üzücü bir olay sonunda küstürülüp ülkesine geri dönen Piatti İtalya'dan yazılarına bu dergide devam edecek. Özlemiştim kendisini... Tabi İtalyayı anlatacak ... İstanbul'u hiç unutamasa da.... 

Afiyetle Dergisi'ne yayın hayatına tekrar başladığı ve aramıza döndüğü için HOŞGELDİN demek istiyorum...