Türk Edebiyatı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Türk Edebiyatı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Eylül 2017

EYLÜL / MEHMET RAUF







KİTAPTAN ALINTI

           Eylül! Öyle bir ay ki, geçen her güzel günü için ona minnettar olmak gerekir; içine bir kaç günlük kış hücumundan acı düştüğü için, o güzel havaların, sürekli yazın artık nasıl geçmiş, yalnızca bir mazi olmuş olduğunu hissettiren bir esef ve özlem ayı.........



Klâsik Türk Edebiyatımızın ilk psikolojik tahlil romanı olarak geçen Eylül bu anlamda hakkını veriyor
Diyaloglar az, duygu yoğunluğu, iç sesler, karakterlerin psikolojik ruh hallerine fazlaca yer verilmiş
Yukarıda kitaptan yaptığım alıntı bugün vedalaştığımız #Eylül ayını ne de zarif betimlemiş değil mi? 


Kitabın konusundan kısaca bahsedecek olursam ;
Tarabya'da köşkte aynı evi paylaşan beyefendi, hanımefendi, Süreyya, Suat, Hacer, Fatin monoton bir hayat sürmektedir. Necip ise akrabalarıdır ve sık sık ziyaretlerine gelir.
Süreyya ve Suat bu monoton hayattan sıkılıp yazın Yenimahalle'de kiraladıkları yalıda yaşamaya başlarlar. Ve Necip'in burada da sık ziyaretleri ve uzun kalışları dikkat çeker. Zamanla Suat'a karşı duyguları yön değiştirir, bir süre sonra karşılığını görür. Fakat bu o kadar kolay bir durum değildir ve Eylül gibi hüzünlü bir sonun onları beklediğini bilmemektedirler.


💭💭Kitabın birçok yayınevinden baskısı mevcut, orijinal dili korunarak basılmış olanlar , sadeleştirilmiş halde basılmış olanlar. Ve dolayısıyla çok farklı kapak tasarımlarıyla karşımıza çıkıyor. Benim kitabım sadeleştirilmiş basımı. Klasiklerde tercih ediyorum çünkü çok fazla yabancı kelime olduğu zaman açıklamaları sayfada altta ya da yanında parantez içinde yer alınca okurken tüm dikkatimi dağıtıyor. 





KİTAP KÜNYESİ
Kitabın Adı : EYLÜL
Yazarı : MEHMET RAUF
Yayınevi : KitapZamanı
Türü : TÜRK KLASİKLERİ / EDEBİYAT
Sayfa Sayısı : 352
Baskı Yılı : 2006







haYELDAmlası kitaplığı
keyifli okumalar







28 Ağustos 2017

UZUN HİKAYE / MUSTAFA KUTLU



Türk edebiyatında klasikler arasına girmiş olan kitabın filmi de var fakat ben kitabı okumaya başladıktan sonra öğrendim. Daha önce de bilseydim yine birşey değişmezdi öncelikle kitabı okurdum ;) Kitabın yenilenen kapağında film oyuncularının fotoğrafları var ama hikayeye uygun olan bence ilk orijinal kapağı trenle başlayan yeni bir hayatın yolculuğu var bu kitapta. 

Kimi yerde hüzün duyuyorsunuz kimi yerde gülüp geçiyorsunuz.Dili sade ve akıcı o nedenle kesintiye uğramazsa birkaç saatte bitirebileceğiniz bir kitap. 

İnce bir kitap fakat kocaman birçok hayatı sığdırıyor içinde. Başarısı da burada sanırım. Uzun uzun sayfalara ihtiyaç yok. Az ama öz istenen duyguyu ve yaşanmışlıkları veriyor okuyucuya ve tatminkar bir şekilde bitiminde sayfayı kapattıktan sonra gözlerinizi yumup Mustafa'nın yerine kendinizi koyuyorsunuz ve özellikle bir dönem tren vagonunda yaşayan orayı evleri yapıp benimseyen ailenin tasvirini gözlerimin önüne getiriverdim. 





KONUSU

Ali namuslu, doğru, dürüst ve eşitlikten yana olan ve haklının hakkını savunan bir adamdır. Günün birinde köyden Münire'ye aşık olur. Elde yok avuçta yok kızdan yana emin olunca kaçırıverir. Trene atlarlar ve uzun bir yolcuğun şahit olduğu hikayeleri başlar. 





KİTAP KÜNYESİ 

KİTABIN ADI:  UZUN HİKAYE

YAZAR: MUSTAFA KUTLU
YAYINEVİ: DERGAH YAYINLARI
TÜRÜ: EDEBİYAT / HİKAYE
SAYFA SAYISI : 115
BASKI YILI: İlk Baskı 2000
                     45.Baskı 2017





haYELDAmlası kitaplığı



27 Nisan 2017

KIZILCIK DALLARI / REŞAT NURİ GÜNTEKİN




KİTAP KONUSU

Nadide hanım eşi öldükten sonra köşkün idaresini eline almıştır. Köşkte kızları, damatları, torunları ve hizmetlileri ile birlikte yaşamaktadır.
Gülsüm anne ve babası ölmüş 3 yaşındaki kardeşi İsmail ve dayısıyla birliktedir.
Nadide hanım ve Gülsüm'lerin yolları tesadüfen kesişir. Nadide hanım kendi ailesinden biri olarak benimseyeceğini söylediği Gülsüm'ü besleme olarak , en küçük torununa dadı niyetine belli bir para karşılığında dayısından alır.
7 yaşındaki Gülsüm hayattaki tek dayanağı kardeşinden zorla koparılmıştır. Kendini çaresiz ve kimsesiz hisseder.


KİTAP YORUMU

Gülsüm besleme olarak kardeşinden koparılınca yıllar içine hırçın, yalancı, asi, şirret,  bir kimliğe bürünmüştür. Kim bilir belki de kendine göre bir savunma mekanizması geliştirmiştir. 10 yıl boyunca köşkte yaşadığı hayat inişli çıkışlı bir yola girmiştir. Konaktaki kişilerle olan ilişkileri, çektiği ve çektirdiği eziyetleri, uğradığı hakaret ve iftiraları, asiliklerini gözler önüne seriyor yazar kitabın bütününde. Ve en sonunda fırsatını bulup köşkten kaçarak kendine yeni bir hayat kurması ile bitiyor. 
Yazar Gülsüm'ün çaresizliğini ve çırpınışlarını , acılarını sonuna kadar okuruna hissettiriyor. Dil akıcı ve sade yazılmış. Çok fazla eski kelimelere rastlamıyorsunuz. 






TANITIM BÜLTENİNDEN


Kızılcık Dalları'nda, bir evlatlığını başına gelen olayları, kendi diliyle eşleşen bir masal diliyle anlatışı göze çarpar. Mutlu bir aile yaşantısına özlem, büyük bir anlam zenginliğiyle dile getirilmiştir. Kızı erken yaşta ölen bir ninenin, yüreği yanarak ve kızının yadigârına bakarak hatırladıkça çoğalan o mazlum yakarışları başarıyla verilmiştir. Yazar, besleme kızcağızın anılarının dibindeki kimsesizlik ve çaresizliği, hayatındaki o büyük drama bağlayarak, bu romanın eksenine yerleştiriyor.








KİTAP KÜNYESİ 
KİTABIN ADI: KIZILCIK DALLARI
YAZAR: REŞAT NURİ GÜNTEKİN
YAYINEVİ: İNKILAP KİTABEVİ

TÜRÜ: TÜRK EDEBİYATI KLASİKLERİ
SAYFA SAYISI: 216
BASKI YILI: 2014







HAYELDAMLASI KİTAPLIĞI
KEYİFLİ OKUMALAR

30 Mart 2017

MAİ VE SİYAH / HALİD ZİYA UŞAKLIGİL



27 Mart Halid Ziya Uşaklıgıl'in ölüm yıldönümü olması sebebiyle okumaya başladığım diğer bir Türk Edebiyatı klasiklerinden.  Kitabın benim için ayrı bir önemi var. Sadeleştirilmiş birinci basım olarak ;Ekim 2001'de çıkan kitap tarafımdan bir ay sonra 4 Kasım 2001 de alınmış. Benim için çok değerli. 16 yıllık kitabın kokusu bile, sararmış yaprakları bile ayrı lezzet bırakıyor dimağlarda okurken. 
Aşağıdaki fotoğrafta da bakınız fiyata ;) O zamanlarda ki ekonomik şartları gözönüne alırsak yine pahalı. Ama değer. 



KİTABIN KONUSU

Ahmet Cemil çevirmendir. Bir gazetede çalışmaya başlar. Ve roman o dönemin , Ahmet Cemil'in gözünden sosyo, kültürel bir aktarımını yapar. Kitaba adını veren MAİ kısmı umut vaad eden kısmı , SİYAH ise karamsarlığı temsil eder. 
Olaylar gazetenin sahibinin Ahmet Cemil'in kızkardeşiyle evlenmesi ile değişik bir hal alır. 

YORUM
Henüz bitirmedim kitabı sadeleşmiş bir dili olmasına rağmen yavaş akıyor. Kelimelerin anlamları okurken akışı çok bozmamak adına sayfanın alt kısmında değil de kelimelerin hemen yanında parantez içinde verilmiş. Dönemi yansıtan en başarılı romanlarından. Bittiği zamansa yine bu postta izlenimlerimi aktaracağım. Aynı zamanda Mart ayının son kitabı olma özelliğini de taşıyor.

Mutlaka her türlü kitabın okunmasından yanayım. Kötü kitap yoktur, kişilere hitap etmeyen kitap vardır diyelim ;) 


KİTAP KÜNYESİ

BASIM YILI :     2011
SAYFA SAYISI : 400
TÜRÜ  :               TÜRK EDEBİYATI KLASİKLERİ
YAYINEVİ :        ÖZGÜR YAYINLARI

KEYİFLİ OKUMALAR



28 Mart 2017

ÇALIKUŞU / REŞAT NURİ GÜNTEKİN





KİTAP KÜNYESİ

ADI : ÇALIKUŞU
YAZAR : REŞAT NURİ GÜNTEKİN
YAYINEVİ : İNKILAP KİTABEVİ
BASIM TARİHİ : 2014
SAYFA SAYISI : 544
TÜRÜ : ROMAN



KİTAPTAN ALINTI

 Bahçede kuru bir ağaç vardı. Fırsat buldukça oraya tırmandığımı ve tehditlere kulak asmadan teneffüs sonuna kadar daldan dala atladığımı gören muallim bir gün, "Bu çocuk insan değil, Çalıkuşu !" diye bağırmıştı.

S (27)

"Gönlüm boştu. Sevmeye ihtiyacım vardı. Sizi uzun ince vücudunuzla, menekşe gözlerinizle karşımda görünce her şeyin rengi değişti." 

S (142)

"İnsan yaşadığı yerlerde beraber bulunduğu insanlara görünmez ince tellerle bağlanırmış; ayrılık vaktinde bu bağlar gerilmeye, kopan keman telleri gibi acı sesler çıkarmaya başlar, her birinin gönlümüzden kopup ayrılması, bir ayrı sızı uyandırırmış."

S (207)

KİTAP KONUSU

Feride öksüz ve yetimdir. Teyzesi tarafından büyütülmüştür. Fransız lisesinde iyi bir eğitim almıştır. Teyzesinin oğlu Kamran ile düğünlerinin olacağı günden bir gün önce kendisini aldattığını öğrenir ve kimseye haber vermeden evden ayrılır. Anadoluda muallimelik yapmak için başvurur ve Zeyniler köyüne atanır. Buradaki insanların sorunlarıyla da uğraşıp herkese yardım etmektedir. Fakat yeni düzene alışamayan eski kafalara sahip insanların iftiraları nedeniyle başka bir yere tayinini ister. Böylece birçok defa aynı muameleye maruz kalarak yer değiştirir. İlk köyde kimsesiz Munise'yi evlat edinir, kendisine yoldaş yapar. Fakat amansız bir hastalık yüzünden kaybeder. Hayatta yalnız ve zor dönemde kaldığı bir anda babacan tavrıyla Dr.Hayrullah beyden yardım eli uzanır. 


BENCE.... 


Öyle güzel bir kitap okudum ki lâkin her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi bu kitapta nihayete erdi. Her ne kadar uzatmak istesem de, hikâyeyi ezbere bilsem de bu kadar sürükleyici olur mu bir 📚 kitap. Olur efenim olur. Reşat Nuri Güntekin gibi usta bir kalem yazarsa olur. Kocamaaaan bir fidanla okuduk hatta. Duygularımız öyle çok ortak noktalarda buluştu ki değmeyin keyfimize. Aynı hislere tercüman olduk. Kızdık, sevindik, üzüldük, mutlu olduk, güldük, ağladık, hüzünlendik... Feride ve Kâmran yine bizi 1922 'li yıllara götürdü, getirdi. Nasıl güzel seviyormuş eskiden insanlar birbirini 💜💜💜. Feride'nin haşarı, ele avuca sığmaz halet-i ruhiyesinin altında yatan sebeplerse bambaşka 😞 Ama hep istediğimiz mutlu son 😍 1989 yılında çevrilen başrollerinde Aydan Şener'in oynadığı diziyi ise o yıllarda soluksuz seyrettiğimi anımsarım. Dimağlarımızda müziği ile de ne güzel bir lezzet bırakmıştır . 



.📚📚📚📚📚📚📚📚📚📚📚📚📚📚📚📚📚

.
.
HAŞİYE (Dipnot) 👉👉👉Ben kitabı okumak üzere kütüphaneden aldım ve teslim edeceğim. Yayınevlerine buradan çağrı bırakmak istiyorum değerli, usta, bir döneme damgasını vurmuş edebiyatçılarımızın klâsik olmuş eserlerine daha bir ihtimam gösterelim. Çokça, kaliteli basalım, herkesin ulaşabileceği bir ekonomide olsun. Açıkçası ben kütüphanemde tüm klasiklerimizin yer almasını isterim. Çocuklarıma torunlarıma bundan daha değerli bir miras olmaz sanırsam 😉 






KEYİFLİ OKUMALAR

KESTANELİ PİLAV

  KESTANELİ PİLAV Malzemeler: 2 su bardağı basmati pirinci 1/2 çay bardağı sıvıyağ 10-15 adet haşlanmış kestane 1 çay kaşığı zerdeçal